Magazin etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Robert Pattinson’la aşk yaşadığı dönemde ilişkisine dair Twitter üzerinden yorum yapan Trump’ın eski mesajlarını hatırlatan oyuncu, ABD Başkanı’na şöyle seslendi: Donald, eğer beni o zaman sevmediysen şimdi hiç sevmeyeceksin, çünkü Saturday Night Show’u sunuyorum ve ben çok eşcinselim ahbap.”


Stewart, Pattinson'la olan ilişkisinin ardından Alicia Cargile, şarkıcı St. Vincent gibi isimlerle aşk yaşadı. Stewart’ın son olarak süper model Stella Maxwell ile yaşadığı ilişki gündeme gelmişti.


Şu meşhur fotoğraf yine gündem oldu. İngiliz basınına açıklama yapan  Pique, "Zlatan, otobiyografim nedeniyle beni tebrik etti.



İnsanlara dokunmayı severdi. Tam dokunduğu sırada çekmişler, ilginç bir zamanlamayla. Yanağıma dokunduktan sonra, elimi sıktı. . Bir tebriğin dünyada bu kadar yankılanmasına hayret etmiştim.




Herhangi birinin kendisine 'homoseksüel' diyemeyeceğini belirten Pique, "Böyle düşünen, iddia eden varsa Shakira ile yaşadığım 5 yıllık mutlu ilişkiye baksın. Internete yalanlar yaymasın" dedi.







2010 yılında muhabir  İbrahimoviç'e fotoğraftan bahsediyor.
Sinirlenen İbrahimoviç  "Evime gel ve eşcinsel miyim gör! "
Teklifi kabul eden muhabire "Kız kardeşini de getir." diyor.







out magazine
LGBTİ dergisi Out,  son sayısının kapağında Barack Obama’ya yer verdi .


Yapılan açıklamada; göreve devam etmekte olan bir başkanın ilk kez bu tür bir yayının kapağında yer aldığını söylerken, Obama’yı da ‘Yılın Müttefiki’ olarak tanımladılar.




LGBTİ komünitesinde yılın en etkili 100 ismi’ listesinde  yer alan Obama’nın dergide bir röportajı da yer aldı.

Dieux du Stade (Gods of the Stadium) 2001'den beri çıkan bir takvim. İlk zamanlar sadece yerel bir rugby  takımının oyuncuları yer alırken, artık diğer takımlar ve sporcular da yer alıyor.

Genellikle siyah-beyaz yapılan çekimlerde erotizm ön planda. Bu sene bir de süpriz var ki, o da Karma Dövüş Sanatları Sporcusu (MMA) Sylvain Potard.


Tamaıyla çıplak olan tek fotoğraf ona ait.Kendisini diğerlerinden ayıran büyük ayrıntıları, tv kanallarında konu edildi. (Acaba photoshop mu kullandılar?) 

Bu tamamen haksızlıktı, zira onu daha önce keşfetmiş olan porno yapımcıları bile olmuştu. Daha önce (gay) porno filmde oynadığı da ortaya çıkınca tam bir fenomen haline gelmesi kaçınılmaz oldu.




Haber/İlgi Bağlantıları; Semih Şen

En son Rihanna Vanitatis'e  verdiği röpörtajda ima etmişti de inanmamıştık(!) Şöyle demişti ; hayranı olan Ronaldo hakkında  sorulan, birlikte misiniz sorusuna "Benim birçok eşcinsel arkadaşım var ve insanların cinsel yönelimlerini hep desteklemişimdir

Televizyon teyzeleri hala Kuşum Aydın evlenecek mi diye düşünüp dururken; Portekizliler de boş durmuyor, Ronaldo'dan yeni hareketler bekliyor.

ve o son hareket nihayet geldi; 


Bir Ricky Martin kadar olamadın.


Haber/İlgi Bağlantıları; Semih Şen

Men.com'un yayınladığı videoda , Johnny Rapid, "Benimle birlikte bir porno filmi çevirmek ister misin? 2-3 saatliğine gel, güzel bir sahne çekelim ve cebinde 2 milyon dolarla evine git" diyor.


Video yayınlanalı 2 gün olmamışken 550.942 kez izlenmiş.  2 milyon bir pornoda rol almak için astronomik görünse de Justin için cazip olmadığı aşikar.


H.MadiSözlük.Com

Eşcinsellerin askerlik sorunlarına dikkat çeken Cemil İpekçi, kendisinin de benzer süreçlerden geçtiğini, mevcut uygulamaların "aşağılayıcı" olduğunu söyledi. İpekçi, tecavüz, adam öldürme gibi suçları işleyip askere gidenlerin "sağlam" sayıldığını, eşcinsellere ise "çürük" denildiğini söyledi.

escinsellere-curuk-denmesin/video

video
Haber Bağlantıları;

Habertürk-Eşcinsellere Çürük Denmesin-Magazin

Şükrü Dudu bu hafta Adını Feriha Koydum'un Levent'iyle konuştu;
...Her rolü oynar mısınız? Mesela gay rolü mesela?
Oynarım tabii ki. Benim en sevdiğim arkadaşım Zenne filmindeki gay rolüyle bu sene Altın Portakal Film Festivali'nde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Ödülü'nü aldı. Böyle bir rol bana da gelmiş olsaydı asla geri çevirmezdim....

Haber Bağlantıları;
HTMagazin Gay Rolü de Oynarım -Şükrü Dudu

Eşcinsellerin, askerlikten muaf olmak için almak zorunda oldukları 'pembe tezkere' film oldu. Söz 'Çürük'ün anlatıcısı ve yönetmeninde 

 

Bu sene ilki düzenlenen Pembe Hayat KuirFest’in en çok konuşulan filmlerinden biriydi ‘Çürük’. Eşcinselliğin Türk Silahlı Kuvvetleri Sağlık Yeteneği Yönetmeliği’nde ‘psikoseksüel bozukluk’ olarak kabul edilmesini ve askerlikten muafiyet gerekçesi sayılmasını sorgulayan film, tanıklığına başvurduğu geylerin özel izniyle Türkiye’de ilk kez seyirciyle buluştu. Geylerin ‘pembe tezkere’ olarak da bilinen ‘çürük raporu’nu almak için girdikleri sıkıntılı süreçleri anlatan filmde kendi rapor alma öyküsünü paylaşan, ismi bizde saklı anlatıcı ve Alman yönetmen Ulrike Böhnisch ile konuştuk...

Filme dahil olma sürecinizi anlatır mısınız? Türkiye’de “Tamam, olur” diyen ilk kişi bendim. Başta önyargılıydım. Almanya’dan biri gelmiş, eşcinsellerle ilgili oryantalist bir film çekecek diye düşünmüştüm. Ama daha sonra yapmak istediğinin önemini anladım. Dahası Türkiye’de bunu dert etsek bile hiçbirimizin çekemediğini, el mahkûm yurtdışından birilerinin çekmesi gerektiğini, bunun kamuoyu oluşturmak için de önemli olduğunu düşündüm ve karşılıklı güven sağlayarak yer almaya karar verdim.

Bunun konuşulması gerçekten de çok mu zor? Kesinlikle! Her şeyin başında yasal sıkıntı yaşamaktan, cezalandırılmaktan söz ediyoruz. Ama beni en çok korkutan, bu görüntüyü alıp gidip seninle hiç paylaşmayan bir yabancıya denk gelmek ve sonrasında başını alamayacağın sorunlar yaşamaktı. Ama Uli bütün aşamaları paylaştı, projeye güvenmemi sağladı. Radikal Tamamı-Artık makyajlı fotoğraf isteniyor

--------------------------------------------------------------- 

Fotograf: Cole Mohr for The Block Magazine

Ayşe Kulin, son kitabı hakkındaki eleştirilere kayıtsız kalamamış ve söyleşmiş...


Ayşe Ayşe Kulin, son romanı ve romanla ilgili söyleşileri konusunda sıkıntılı. "Bir kitabın içinden cümleler çıkarıp yazarı yargılamak bana çok aptalca geliyor," diyor.

ayşe kulin

Gizli Anların Yolcusu, Ayşe Kulin'in son kitabı. Türkiye'nin en çok satan ve sevilen yazarlarından Kulin, bu kitaptan ve Ayşe Arman'a verdiği röportajdan sonra herhalde daha önce hiç görmediği bir eleştiri yağmuruna tutuldu. Bazı eşcinseller kitabı sevdi, bir başka kesim ise onu 'ayrımcılık'la suçladı. Kulin'den bu eleştirilere yanıtlarını aldık. Ayrıca dört oğlu ve sekiz torunu olan 70 yaşındaki yazarla ailesi hakkında konuştuk.

Ben kitap eklerinde çıkan, edebi eleştirilerin hepsine açığım. Ve ben edebi olarak bu kitabımla artı puan aldığımı düşünüyorum. Ama magazin sayfalarında yazanların şöyle bir açmazı var: Onlar, yazılarını ilginç yapabilmek için bir şeyi beğenmemek ve 'çakmak' zorundalar. Bana da çakmaya başladılar. Ama sonuçta, sizin hiç olmadığınız, bambaşka bir karakter çıkıyor ortaya. Radikal'de bir yazı çıktı mesela. Gazeteyi elime aldım, fotoğrafımı gördüm, dedim ki 'Kötü bir yazı geliyor.' Okudum, gerçekten öyleydi. Öyle bir fotoğraf seçmişler ki, en tepeden bakan, beni kibirli gösteren bir kare. 

Benimle ilgili çıkan bütün o yazıları okuyunca, güleyim mi, ağlayayım mı bilemedim. Benimle alakası olmayan bir insan yaratmışlar. Ben bir homofobik olmuşum. Bir kere öyle olsam bu kitabı neden yazayım! Kitabı beğenmedin, anladım, kitabı eleştir. Peki benim şahsıma neden böyle kötülük ediyorsun? 

Hoşgörü lafına takılmışlar. Bir telefonda, 20 dakika içinde bir konuşma yapmaya çalışıyorsun, bir şeyler söylüyorsun... Çok aceleye geldi Ayşe Arman röportajı. Ben eşcinsellere hoşgörüyle filan bakmıyorum. Normal hayatın içinde kendim gibi insanlar olarak kabul ediyorum. Ama bir şey sana sorulduğu zaman alelacele bir cevap vermek zorunda kalıyorsun. Bu cümle için bana kızacaklarsa buyursunlar kızsınlar. 

O röportajda 'İnsanın ayağı kayabilir' derken, insanın karısını veya kocasını aldatmak üzere ayağı kayar demek istedim. Eşcinselliğe ayağı kayar demek istemedim. 

Bir kere bu bir roman yahu. Kurgu. Bir kadın masanın başına oturmuş ve bir hikaye yazmış. Bu kitabın içinden cümleler çıkarıp o kadını yargılamak kadar aptalca bir şey düşünemiyorum ben. Çünkü bir kitabın içinde herkes berbat, rezil olabilir ya da herkes melek olabilir. Ayrıca benim kahramanlarım kötü de değil. Ama ben zaten bu kitabı insanlar eşcinselleri sevsin ya da nefret etsin diye yazmadım. 'Nasıl eşcinsel olunur?'u anlamak için de yazmadım. 

Ben kitabı, bu konu daha önce çok az romana konu olduğu için yazdım. Sayıları çok, kendilerine ait romanlar yok. İnsanlar fevkalade ikiyüzlü ayrıca. Eşcinsel yazarlar da yazabilir. Murat Somer yazıyor mesela. Bir o yazıyor ama. Bir tane Perihan (Mağden) yazdı. Birkaç tane daha var başka da yok. Benim misyonum burada 'Eşcinseller fevkaladedir' demek değil ki. Ha, harika insanlar olduklarını ben biliyorum, o ayrı. Benim arkadaşlarımın çoğu sanatçı bir kere. Ve sanatlarının en iyisini yapıyorlar. Son derece duyarlı ve duygusal insanlar. Ama başka bir grubun da çok alıngan olduğunu öğrendim. 

Ben şunu gördüm: Türkiye'de insanlar yazarlarını sevmiyor. Sadece beni değil. Bütün yazarlara bunu yaptıklarını görüyorum. Bir yazarı kitaplarıyla eleştirirsin. Sevmiyorsan da okumazsın. Ama hayır, şahsınla uğraşıyorlar. Yahu insanlar 15 yıldır tanıdığı, kitaplarını okuduğu ve ne olduğunu aşağı yukarı bildiği bir insanı, bir röportajdan iki üç cümle çıkararak bu kadar mı başkalaştırabilir? 

Doğum kontrol yöntemi meselesiyle ilgili ise söylediğimin arkasındayım. Diğerleri hep yanlış anlaşılmış ama bunu bilerek söyledim. Ben orada şunu söylüyorum: Dünyanın mahsulleri bizi doyurmaya yetmiyor. Yani nüfus fazla. Bir tarafta 20 tane çocuk dizmiş aç bil aç, 'asker bunlar asker' diyen insanlar var. Ben eşcinsellerin, birlikte yaşamaya başladıkları zaman çocuk yapamamalarını çok büyük bir artı olarak görüyorum. Hali vakti yerinde olanlar da evlat edinmek istiyor. Bu büyük bir artı bence.

Kaynak -Tamamı - T24-Ayşe Kulin homofobi eleştirisine kulak verdi!

Prato Psikodinamik Enstitüsü tarafından yapılan piyasa araştırmasında sonucunda Efe’nin, cinsiyet ayrımı yapmadan güzelliği en iyi şekilde yansıttığı ortaya çıktı. Güzellik konsepti ve vücut estetiğine dikkat etmek, kesinlikle cinsiyet ötesi bir durum. Bu reklam kampanyasının diğer alternatifi Claudia Scheffer idi. Ancak piyasa araştırmasında yer alan insanların yüzde 70’i Efe Bal’ı seçti.

Cem Özer ve Paşhan Yılmazel 'Oğluma Bir Haller Oldu'da aynı sahneyi paylaşıyor. Cem Özer, oğlu eşcinsel olan babayı; Yılmazel ise oğlunun aşık olduğu sevgilisini oynuyor. Biz de oyunun konusundan yola çıktık ve eşcinsellik üzerine sohbetimize başladık. Tabii ki aşık olma halini, Cem Özer'in biten evliliğini ve eşcinselliği konuştuk.............

- Oyununuzun konusunu dinleyelim mi?
Cem Özer: Amerika'da taşrada yaşayan bir baba var. Bu taşralı adamın karısı erkek kardeşiyle kaçıyor. Adam da dertleşmek üzere New York'a yerleşen oğlunu ziyaret ediyor. Bir de ne görsün, meğer oğlu eşcinselmiş. Bunu kabullenme aşamasında da oyun yol alıyor.

- Peki, Cem Özer'in başına böyle bir şey gelse ne yapar?
C. Özer: Psikiyatra giderim ama oğlum için değil, kendim için. Bu durumu nasıl taşıyacağım ya da nasıl davranacağım konusunda psikiyatra danışmayı tercih ederdim. Dünyaya ne kadar geniş bir perspektiften bakarsanız bakın sonuçta çok da doğal kabul edilebilecek bir durum değil, en azından benim için. Kaldı ki  insanları değiştirmeye çalışan biri değilim. Anlamaya çalışırım, o yüzden 'Ben ne yapabilirim' düşüncesinden yola çıkardım.

EŞCİNSELLİK BİR  HASTALIK DEĞİLDİR
- Ya bir gün sizin başınıza gelse, 'Eyvah tedavi olmalıyım mı' dersiniz? Hani geçen yıl Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Aliye Kavaf da eşcinselliğin hastalık olduğunu söylemişti ya...
C. Özer: Demem. Kimse demez ki. Ben, bunun hastalık olduğunu düşünenlerin hasta olduğunu düşünürüm. Kabul edersin, etmezsin ama bunu hastalık olarak nitelendirmek bence yanlış.

- Paşhan senin bunlara dair söylemek istediklerin var mı?
P. Yılmazel: Tamamen Cem Usta'ya katılıyorum.

- Bu oyun öncesinde eşcinselliğe bakışın nasıldı?
P. Yılmazel: Size nasıl bakıyorsam öyle bakıyordum. Özel bir saplantım yoktu. Herkesin kendi seçimidir ve kimseyi de yargılayamayız.

- Peki, çocuk sahibi olduğunda  kızın ya da oğlun eşcinsel olduğunu açıklasa ne yapardın?
P. Yılmazel: Usta buna çok güzel cevap verdi. Ben de bu durumla nasıl başa çıkabilirim diye psikoloğa giderdim. 

- Biz neden toplum olarak eşcinsellerden, eşcinsellikten bu kadar çok korkuyor ve onları yok saymaya çalışıyoruz?
C. Özer: Kendimizi muhafazakar bir toplum olarak tanımlıyoruz. Sadece eşcinsellikten değil, yeni, farklı olan her şeyden korkuyoruz. Bize benzemeyen her insan, bize benzemeyen her yaşam tarzından, her fikirden korkuyoruz. Muhafazakarlık da böyle bir şeydir zaten. Yeni ve farklı olan şeyleri kabullenmezseniz sıkıntı doğar ve hakikaten tek renkli, tek sesli, tek cümlesi olan topluluklar haline geliriz. Mesela bizde biri yeni bir şey yapmaya kalksa 'İcat çıkarma' denir.  'Eski köye yeni adet getirme; aynı tas aynı hamam; böyle gelmiş böyle gider'... Bunlar yeniliklerden korktuğumuzu ilan eden sözler.

- Hem muhafazakar ülkeyiz diyoruz ama bir yandan da tacizlerin, tecavüzlerin de sonu gelmiyor...
C. Özer: Normal cinselliği yasak, tu kaka haline getirirseniz kadın ve erkek eşcinselliği gizli gizli filizlenir. Çünkü libidonun harekete geçtiği dönemde bir erkekle bir kızın yan yana gelmesini yasaklar ama bir erkekle bir erkeğin ya da bir kızla bir kızın yan yana gelmesini serbest bırakırsanız o tarafa doğru da yönelme söz konusu olabilir.

- Batı'da olmayan ama bizde sıklıkla olan erkeklerin göbek atması, kol kola girmesi, sarılmaları ya da birbirlerini öpmeleri garip karşılanmaz...
C. Özer: Örneğin bizim oyunda, toplumsal ahlak olarak kendilerinin dışında başkalarını taciz etmeyen yegane iki tip adamın oğluyla sevgilisi. Adam da, kadın da, diğer karakterler de aslında bu duruma karşı çıkarken bir yandan kendileri de ahlaksızlık yaşıyorlar. Aslında onlar daha fena. Üstelik onlarınki değişebilir bir durum. Kadın adamın kardeşine kaçmış, eş onu tekrar kabul ediyor... Eşcinselliğe karşı çıkılıyor ama dediğiniz gibi çocuk tacizi, cinsel tacizler, tecavüzler almış başını gidiyor. Herkes önce kendine bakacak sonra karşısındakine.

- Genelde eşcinsel karakterler hep karikatürize edilir ve bunun da altında aslında alaya alma yatar.         Ne dersiniz?
C. Özer: Bu oyunda sadece eşcinsel karakterimiz karikatürize değil, baba da, anne de karikatürize.
P. Yılmazel: Bizim eşcinsel karakterimiz çok sevimli.
C. Özer: Bütün karakterlerimizde yapmaya çalıştığımız şey seyircinin sahneye çıkıp mıncırmak istemesini sağlamak oldu. Herkes karikatür. Komedi zaten karikatürdür. Haldun Taner, 'Mizah, sivilceyi büyüteçle çıban yaparak göstermektir' der. Amaç dikkat çekmek...

- Televizyon dizilerinde neden eşcinselleri ya da eşcinselliği anlatan hikayeler görmüyoruz sizce? Olanlar da kısa bir süre yayından kalktı, hatta Tuğrul Tülek 'Mükemmel Çift' dizisinde eşcinsel rolü oynadığı için TRT'de yaptığı programdan               men edildi...
C. Özer: Kabahat olarak görüldüğü için kabahatleri örtmeye çalışıyoruz. İnsanlar bunları ne kadar çok görürse o kadar çok mu özenilir zannediliyor acaba? On yedi yaşımdan beri etrafımdaki insanların yüzde sekseni eşcinseldi, pek de özenmedim. Bu içgüdüsel bir durum tedavisi de yok.

- Bir heteroseksüeli tedavi ederek eşcinsel yapmak nasıl mümkün değilse tersi de mümkün değildir...
C. Özer: Tabii. Bir yandan televizyonlarda en fazla reyting alanlardan biri de Huysuz Virjin'dir. Bu ülkenin en büyük starları Zeki Müren'i, Bülent Ersoy'u ne yapacağız? Travestilerle ilgili bir senaryo yazarken birkaçıyla görüşmüştüm. Bakınca kadın ama organları yerinde duruyor. Neden ameliyat olmadıklarını sordum. Aldığım cevap ilginçti. 'Ameliyat olursak iş bulamayız. O zaman adam kadına gider. Bizi böyle tercih ediyorlar' demişti. Yıllarca bu ülkede travestiler aşağılandı. Kimse kalkıp da para karşılığı o travestilerle birlikte olan adamları aşağılamadı.  ......


Tamamı-Kaynak Akşam


The Economist, Türkiye'de gey olduğunu kanıtlayan bireylere askerlik yaptırılmamasını "Kendilerini şanslı hissediyor olabilirler. Son zamanlarda PKK tarafından alarm verici sayıda birçok Türk askeri öldürüldü" şeklinde yorumladı.

Economist: Türk geyler şanslı hissedebilirler Dergi, “Kendilerini şanslı hissediyor olabilirler. Son zamanlarda ağırlıklı olarak güney doğudaki savaşlarını artıran bölücü isyancılar, Kürdistan İşçi Partisi (PKK) tarafından alarm verici sayıda birçok Türk askeri öldürüldü” yorumunu yaptı.

İslam dininin homoseksüel olmayı bir hastalık olarak varsaydığını savunan Economist, bir İslami web sitesinde “Kuran oku, oruç tut, evlen” tavsiyelerinde bulunduğuna dikkat çekerek “Geylere ve transseksüellere karşı şiddet yaygın. Ordunun tutucu etkisi henüz yumuşamıyor” diye yazdı
 

'Star Trek' ve 'Heroes'un yıldızı Zachary Quinto eşcinsel olduğunu açıkladı
17 Ekim 2011 Pazartesi, 13:21:13
Mr. Spock eşcinsel olduğunu açıkladı
'Star Trek'in yeni versiyonundaki Mr. Spock ve 'Heroes' dizisindeki Sylar rolleriyle tanınan 34 yaşındaki Zachary Quinto, New York Magazine'e verdiği röportajda eşcinsel olduğunu söyledi. Şu ana kadar hakkındaki eşcinsel söylentileriyle ilgili yorum yapmayan aktör, eşcinsellere karşı yapılan saldırılar hakkında da konuştu ve "Ayrımcılığın kaynağına daha derinden bakmalıyız, toplum olarak kendimizle yüzleşmeliyiz" dedi.

Habertürk

Bearcity 2 filminin çekimlerinde yakaladığımız, filmin en yakışıklı isimlerinden Gerald McClouch GayMag.Org dergisine Bearcity 2 filminden kendisinin Broadway’de oynadığı Daddy oyununa, aşk hayatından şimdiye kadar yaptığı en romantik anılarından ve en çok utandığı anlara kadar kapılarını sonuna kadar açtı. GayMag.Org Bearcity’nin yakışıklısına en sorulmayacak soruları sordu. Röportajı okumak için >>gaymag.org

Madi Sözlük

  1. teknoloji, meraklı ve endişeli(!) ebeveynlerin imdadına yetişiyor. android telefonlar için geliştirilen uygulamanın adı "ıs my son gay?" zeki bir fransız çok basit sorulardan oluşturduğu uygulamayı 2.69$ fiyatla satıyor.

    sorular şöyle;

    1. does he like to dress up nicely? does he pay close attention to his outfits and brand names?

    2. does he like football?

    3. before he was born did you wish he would be a girl?

    4. has he ever gotten into or participated in a fight?

    5. does he read sports magazines?

    6. does he have a best friend

    7. does he like team sports?

    8. ıs he prudish/modest?

    9. does he like diva singers?

    10. does he spen
    d a long time in the bathroom

    11. does he have a tongue, nose or ear piercing

    12. does he spend time getting ready before being seen in public?

    13. have you asked yourself questions about your son's sexual orientation?

    14. are you divorced?

    15. does he like musical comedies?

    16. has he introduced you to a girlfriend ever?

    17. ıs the father (yo
    u) very strict or authoritarian with his son?

    18. ın your family is the father absent?

    19. was he shy as a child?

    20. ıs he close to his father?

    (madi 28/09/2011 11:06 ~ 28/09/2011 11:11)
Blogger tarafından desteklenmektedir.