sağlık etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

          Eşcinsel ve biseksüel erkek sağlığı dergisi FS , 1.000 okuyucusuna  sadakatsizliği sordu
Youtube BOYFRIEND | A SHORT FILM BY KYLE KRIEGER
Aldatan bir sevgilin oldu mu? Hiç aldattın mı? Yanıtlardan biri ya da ikisi birden "evet" ise, çoğunluktasınız demektir. Gay ve bi erkek katılımcıların yaklaşık % 58'i aldatıldıklarını, yaklaşık% 51'i ise aldattıklarını söyledi.
           

 % 61 Affetmem 

Anket sonuçlarına göre , İngiltere'deki gay erkeklerin çoğu sadakatsizliği affetmeyeceğini söylüyor. Affetmem diyenlerin oranı % 61. Fakat "aldatma" yada "sadakatsizlik" nedir? Sorusunun cevabı da kişiye göre farklılık gösteriyor. Örneğin, katılımcıların %74-79'u anal,oral seksi aldatma olarak görürken %66'sı öpüşmeyi ve %55'i flört uygulamalarını kullanmayı sadakatsizlik olarak tanımlıyor.


En masumu flört.

Çoğunluğun katıldığı ve her ankette olduğu gibi "çoğumuza" garip gelecek sonuçlar şöyle devam ediyor. 
Katılanlar hangi eylemleri aldatma olarak tanımlıyor.


79% - Anal Seks
76% - Oral Seks
74% - B.Mastürbasyon 
68% - Açık İlişki Kurallarının İhlali
66% - Öpüşme
62% - Başka Biriyle Duygusal İlişki
55% - Flört Uygulamaları Kullanmak
43% - Çıplak/Seksi Fotoğraf Göndermek 
34% - Mesajlaşmak
18% - Fört Etmek


 Gmfa


Dünyada ilk defa (bilinen) bir trans kadın, hormon tedavisi gördükten sonra çocuk emzirmeyi başardı.


  New York'tak Mount Sinai Transgender Sağlık Merkezi'ne başvuraran trans kadının hikayesini tetikleyen, emzirmek istemeyen partneri olmuş.

 Söylediğine göre partneri hamile kalmış fakat doğumdan sonra emzirmek istememiş. Kendisinin bunu yapabileceğini düşünerek merkeze başvurmuş.

30 yaşındaki ismini açıklamak istemeyen kadın, 2011 yılında hormon tedavisine başlamış fakat herhangi bir cinsiyet geçiş operasyonu geçirmemiş.

TRANSLAR DA EMZİREBİLİR
Tedavide Kanada'dan temin edilen domperidon adlı ilaç kullanıldı. Günde üç kez 10 miligram alınan ilaca ek olarak günde üç kez göğüs pompasını her göğüste beş dakika kullanması gerektiğini söyleyen doktorlar; süreç içerisinde doz ayarlaması da yaptı.

Üç buçuk ay boyunca hastanın göğüs pompası kullanımına ek olarak domperidon, mikronize progesteron ve östradiol dozları arttırılıp azaltıldı.


Bu durumun ilk trans emzirmesi olarak kayda geçtiği duyuruldu. Bebeğe yetecek kadar sütü 6 hafta boyunca üretebilen kadının durumu, uygun koşullar altında trans kadınlarda emzirmenin gerçekleşebileceğinin işareti olarak gösterildi.

 Kaynaklar independent.co.uk transgender healt


Türk Psikologlar Derneği
bianet.'in haberine göre, Ankara Valiliği’nin LGBTİ etkinliklerini süresiz bir şekilde yasaklaması ve bu yasağın fiilen diğer illere de yayılmaya başlamasının ardından, ruh sağlığı uzmanları yazılı bir açıklama yaparak, “Her toplumda LGBTİ kimlikler vardır, bu kimlikler zararlı ya da patolojik değildir” dedi. LGBTİ görünürlüğünün artmasının, toplumsal iyileşmenin, eşitliğin ve adaletin sağlanmasına katkıda bulunacağını ifade etti.

Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği, Türkiye Psikiyatri Derneği ve Türk Psikologlar Derneği’nin açıklamasında Valiliğin yasağa gösterdiği gerekçelerin, toplumun bir lesimine karşı açık bir ayrımcılık olduğuna dikkat çekildi.

açıklamalarda şu ifadelere yer verildi;



 “Ruh sağlığı ve tıp alanında çalışan profesyoneller olarak LGBTİ kimliklerin toplumun herhangi bir kesiminden daha hasta, daha yoz, daha ahlaksız, daha marjinal olmadığını; insanları cinsel yönelim/cinsiyet kimliği farklılıklarına göre ayırmanın toplumsal ayrımcılığı ve nefreti pekiştireceğini dolayısıyla travmayı arttırıp ciddi halk sağlığı sorunları yaratacağını yarım asırdan fazla süredir tekrar ediyoruz.

“Ankara Valiliği’nin gerekçe gösterdiği ‘genel sağlık ve ahlakın korunması’, ‘toplumsal hassasiyet ve duyarlılıklar’, ‘kamu güvenliği’ ve ‘başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması’ ifadeleri toplumun bir kesimine karşı açık bir ayrımcılık girişimi olmasının yanında yasağın kendisi doğrudan tam da gerekçe gösterilen nedenleri ihlal etmektedir. Bu yasakla LGBTİ’lere yönelik olumsuz toplumsal hassasiyet gelişerek nefret suçlarının artmasına zemin hazırlanacak, hak ve özgürlükleri kısıtlanacak, kamu güvenliği etkilenecektir. (…)

“Her toplumda LGBTİ kimlikler vardır, bu kimlikler zararlı ya da patolojik değildir. LGBTİ’lerin görünürlüğünün artması, eşit yurttaşlık taleplerinin olması ve bunların ifade edilmesi toplumsal yozlaşmaya değil, aksine gruplar arasındaki ayrımcılığın sonucu oluşan mesafenin kapanmasına, nefret suçlarının azalmasına, yani toplumsal iyileşmenin, eşitliğin ve adaletin sağlanmasına katkıda bulunacaktır. LGBTİ dernekleri ve bu alanda çalışan sivil toplum örgütleri de toplumsal eşitlik, adalet ve iyileşme için ayrımcılığa ve nefrete karşı mücadele veren kurumlar olarak görülmeli, korunmalı ve desteklenmelidir.

“Bizler ruh sağlığı ve tıp alanında çalışan profesyoneller olarak LGBTİ kimliklere yönelik anayasal ve uluslararası sözleşmelere aykırı yasaklardan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini, bu yasakların ve gerekçelerinin ayrımcılığı ve nefret suçlarını körükleyeceğini ve geri dönülmez acılara ve ruhsal hasarlara yol açacağını kamuoyu önünde bir kez daha ifade ediyoruz.

“Yerel ve merkezi yönetimlerin toplumda kutuplaşmalara neden olan bu ayrımcı tutumlardan uzak durmalarını, toplumu oluşturan her bireye eşit mesafede, hak ve özgürlüklerini garanti altına alarak yaklaşmalarını, bu nedenle bu hukuksal geçerliliği olmayan yasaklamalardan bir an önce vazgeçmelerini bekliyoruz.”
Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği                    
Türkiye Psikiyatri Derneği

Türk Psikologlar Derneği

Kolejin başkanı Profesör Wendy Burn tarafından kaleme alınan açıklama, BuzzFeed’in 70’li yıllarda altı ay boyunca her hafta saatlerce elektro şok tedavisine maruz kalan Jeremy Gavins ile yaptığı söyleşi üzerine yazıldı.

Gavins kendisine uygulanan ‘terapinin’ eğitimini, kariyerini, akıl sağlığını ve duygusal ilişkilerini yok ettiğini belirtmişti.

LBGTİ+ hakları tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendirilen açıklamada psikiyatristler “Teslim oluyoruz” dedi.

Açıklamada Gavins ve diğerlerine uygulanan ‘kaçınma terapisi’nin yaşam boyu sürecek etkilerinden dolayı çok derin pişmanlık duyduğunu belirten Profesör Burn, “Sadece hemcinsini sevdiği için ‘akli hasta’ olarak addedilen insanlara verilen zararı telafi edebilecek hiçbir söz yok. Eşcinsellik bir hastalık değildir ve tedavi edilmesine gerek yoktur” dedi.


Böylece eşcinsellerin cinsel yönelimlerini ‘düzeltmek’ amacıyla elektrik şokların ve baş döndürücü uyuşturucuların kullanıldığı tedavilerin verdiği zararlar İngiltere’nin en büyük psikiyatri kuruluşu tarafından kabul edilmiş oldu.

buzzfeed

lgbtisagligi.org
      LGBTİ+’lere (lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks ve diğer kimlik ve yönelimden bireyler) özel sağlık bilgilerine yer veren lgbtisagligi.org sitesi yayın hayatına başladı.

       Sivil Düşün AB Programı Aktivist Desteği kapsamında Avrupa Birliği desteği ile hazırlanan web sitesi; HIV ve diğer cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan güvenli cinselliğe, seks ürünleri/oyuncaklarının hijyeninden meme, rahim ağzı, prostat kanserinden korunma yollarına LGBTİ+'lere yönelik koruyucu sağlık bilgilerini içeriyor.


LGBTİ+ Sağlık Sitesinde Neler Var?


* Sağlık haklarına erişimimizdeki kısıtlamalar ve mitler, bizim de az bilgi sahibi olmamız ya da sağlığımıza daha az dikkat etmemizle sonuçlanabiliyor:
Örneğin; iki kadın arasındaki cinsellikte cinsel yolla enfeksiyon bulaşmayacağına ya da trans erkeklerin, trans kadınların, intersekslerin jinekolojik muayeneye ihtiyaç duymayacağına ilişkin mitler bizleri sağlık kurumlarına başvurmaktan alıkoyabiliyor.
Sitenin Cinsel Sağlık bölümü; lgbti+ aktivisti de olan yazarlar tarafından Türkçe ve İngilizce kaynakların derlenmesi, uzman jnekolog ve ürolog hekim ile yapılan görüşmeler ile oluşturuldu. Bu bölümün içerikleri bir cinsel sağlık eğitmeni tarafından da kontrol edildi. Ruh Sağlığı bölümünde; bir uzman klinik psikolog tarafından LGBTİ+’lerin sık karşılaştıkları sorunlar ve merak ettikleri üzerinden makaleler hazırlandı. Sitemizde yararlandığımız kaynakları da her yazının sonunda bulabilirsiniz.
Sağlık alanındaki içerikler, araştırmalar ve hekimlerin yaklaşımı ikili cinsiyete sıkışmış görünse de, bedenlerimiz ve cinselliğimiz LGBTİ+ harflerine sığmayan çeşitlilikte. Hem sitenin başlıklarını hem de içeriklerini oluştururken, kullandığımız kavramların kısıtlayıcı olabileceği düşüncesi bizi zorladı. Mümkün olabildiğince kapsayıcı bir dil kullanmaya çalışsak da gözden kaçırdığımız, yanlış kullandığımız ya da bilmediğimiz yerler olabileceği ve geri bildirimlerle bu alanları geliştirebileceğimizi düşündük.
Cinsel Sağlık alanında ilk olarak hepimizi etkileyecek temel bilgileri vermeye çalıştık. Daha sonra yaptığımız lezbiyen, gey, biseksüel, trans kadın ve trans erkek cinsel sağlık bölümlerindeki ayrım, bu alanlardaki kaynaklara kolay ulaşmamız ve başlıkların dikkat çekici olması amacıyla oluşturuldu. İntersekslerin sağlığı açısından yeterli kaynağa henüz erişemediğimizden, çeşitli bölümlerde interseks bireyleri de kapsayan bilgilere yer versek de, interseks bireylere ilişkin bir bölüm oluşturmadık.
Hekime başvurma konusunda çekincelerimizden yola çıkarak, Başvuru Merkezleri bölümlerini oluşturduk.
*Lgbtisagligi.org/Hakkimizda/

http://lgbtisagligi.org/
Facebook Sayfası

                                SPoD, LGBTi bireylerin gündelik hayatta, aile, okul, arkadaş, iş çevresinde karşılaştıkları baskı, ayrımcılık ve şiddet gibi sorunlarla baş etmelerini sağlamada gönüllü ruh sağlığı uzmanları aracılığı ile psikolojik destek ve danışmanlık alabilmelerini kolaylaştırıyor.

Kimler başvurabilir?
Cinsel yönelimi ya da cinsiyet kimliğinden kaynaklanan sorunları aşmada psikolojik desteğe ihtiyaç duyan bütün LGBTI bireyler başvurabilir. Çalışmalarımız şimdilik sadece İstanbul ile sınırlıdır.

Nasıl başvurabilirsiniz? 
Ruh sağlığı uzmanlarımıza ulaşabilmek için öncelikle aşağıdaki link üzerinden ulaşabileceğiniz kısa formu doldurmanızı rica ediyoruz. Başvurunuzun ardından yapılacak bir ilk görüşme sonrasında uygun uzmana yönlendirilebilirsiniz.

Terapi Şartları Hakkında
·      -   Psikolojik destek 12 hafta olarak kurgulanmıştır.
·      -   Danışanın katılamadığı seanslar öngörülen toplam 12 seanstan düşülecektir ve danışanlar 24 saat önceden haber vermeden gelmedikleri randevulardan ekonomik olarak yükümlüdür.
·      -   İki kere üst üste terapiste haber vermeden görüşmeye gelinmediği hallerde danışan görüşmeleri bıraktığı kabul edilerek bekleme listesine alınacaktır.
·       –  Danışanlar aynı zamanda terapistinin yönlendirmesiyle yine SPoD'un gönüllü ruh sağlığı uzmanları tarafından modere edilen grup görüşmelerine de katılabilirler. 
·       –  HIV ile yaşayan LGBTI bireyler doğrudan SPoD ofise isim vermek zorunda olmadan  başvurduklarında ilgili uzmana yönlendirileceklerdir.

Spod Gönüllü Ruh Sağlığı Uzmanları Hakkında 
SPoD gönüllü ruh sağlığı uzmanları kendi klinik deneyimlerinin yanında SPoD'un düzenlediği 40 saatlik LGBTI danışanlarla danışmanlık süreçleri hakkında bilgilendirici çalışmaya katılmış uzmanlardan oluşmaktadır. Bununla beraber uzmanlar danışmanlık süreçleri boyunca eğitmen uzmanlarımız aracılığıyla düzenli olarak süpervizyon almaya devam edeceklerdir. 


Haber/İlgi Bağlantıları; LGBTİ Bireylerin Ruh Sağlığına Erişimi Kolaylaşıyor

http://goo.gl/jwsO9n ABD'de lezbiyen bir kadın, kız arkadaşına cinsel birleşme esnasında HIV virüsü bulaştırdı. ABD'de bulunan Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezi bu olay üzerine HIV virüsünün gerçekten kız arkadaştan bulaşıp bulaşmadığını belirlemek için virüsün DNA'sını kontrol etti.

Lezbiyen sevgililer doktorları şaşırttı - Hürriyet SAĞLIK - YAŞAM

Arjantin, trans bireylerin sağlık hakkına ilişkin bir düzenlemeyle, cinsiyet değişikliği ameliyatı ve hormon terapisini sigorta kapsamına aldı.
Buenos aires - BİA Haber Merkezi
10 Mayıs 2012, Perşembe

Arjantin'de dün yürürlüğe giren Cinsiyet Kimliği Kanunu'yla, cinsiyet değişikliği ameliyatı ve hormon terapisi özel veya kamusal sağlık hizmetlerinden karşılanacak.
Ayrıca yasa cinsiyet geçişini tıbbi olarak tamamlamamış trans bireylerin nüfus kaydında cinsiyetlerini kendilerinin tanımlamasına da imkan veriyor.
Huffington Post'un haberine göre, yeni yasayla her yetişkin birey, doktor ya da mahkeme onayı olmadan cinsiyetini ve doğum ismini değiştirebilecek.
Cinsiyet değiştirmek isteyen bireyler, sigorta şirketine başvuracak ve talebe göre hormon terapisini veya ameliyatı sigorta şirketleri karşılayacak.

Haber Bağlantıları; http://www.bianet.org/bianet/lgbtt/138241-arjantinde-cinsiyet-gecisi-saglik-hakki-oldu

BAZI davranışlarınızın nedenini bazen kendiniz bile anlayamıyor, açıklayamıyor musunuz? Belki de sorumlusu siz değil, üç kuşak önceki bir aile bireyinizdir. Nasıl olur demeyin. Psikoterapist Dr. Mehmet Zararsızoğlu’nun ‘Aile Dizimi Sistemi’ne göre hiç bilmediğiniz ve katkınızın olmadığı nesiller önceki bir günah, bugününüzü etkiliyor, hatta belki hayatınızı zindan ediyor. Nasıl olduğunu 10-11-12 Haziran’da İzmir’de de bir çalışma yapacak olan Türkiye Sistem Dizimleri Enstitüsü Başkanı Dr. Mehmet Zararsızoğlu’ndan dinleyelim.............

"
Aile sisteminizde daha önce yaşanmış bilmediğiniz acılar bile sizi etkiler
- Endişelerin, korkuların, travmaların kuşaktan kuşağa aktarıldığını söylüyorsunuz.
- Hangi aile içine doğacağımız ve ne zaman öleceğimiz gibi yaşamın iki temelini, yani başlangıcı ve sonunu bizler seçmiyoruz.  Aile matrisi, içine doğduğumuz ailede kan bağıyla bağlı olduğumuz insanlar ve onlara ait yaşamda var olan ilişkiler ve yaşanmışlıkların bütünüdür. Geçmiş nesillerde yaşanan hiçbir şey kaybolmuyor ve aksine aile büyüklerimizin yaşadığı travmalar matrisimizde kayıt altına alınıyor ve tekrar ediyor. Sistemde yaşanmış her şey, acı, mağduriyet, haksızlıklar, küçük yaşta ölümler, düşükler, göçler, evlat verilmeler, hatta cinayetler. Hayat, onlara ne getirdiyse, hepsi o matriste yer alıyor. Genlerimiz kalıtımsal yolla nasıl geçiyorsa, geçmişte aile matrisimizde vuku bulan, cinayet, göç, kayıp ve diğer travmalar da sonraki gelen nesillere devroluyor. Farkına bile varmadan, kaderi kötü bir dayıyı, amcayı, halayı, hatta bir büyükbabayı bir şekilde temsil ediyoruz.
- Hangi aile üyesine denk geleceği neye bağlı, karakter yapısındaki zayıflıklara mı?
- Hangi aile üyesine denk geleceği ise meçhul, bilinmiyor, piyango usulü sistemde sonraki nesilden herhangi birisi olabilir. Geçmişte aile sisteminde vuku bulmuş haksızlığı, unutulmayı, yok sayılmayı giderecek olan, görülmeyi sağlayacak olan siz olmayabilirsiniz, ama çocuğunuz olabilir. Yani illa şuna ya da bunu isabet edecek diye bir şey yok, ama adını koyamadığımız bir denge, düzen var. Ailedeki en küçük çocukların genelde daha ağır bir ruhsal mirası ve yükü taşıdıklarını görüyoruz. Ama bunu da genelleştirmekten yana değilim. Terapist tüm tecrübesiyle bütüne bakarak hareket temelidir.
- Neden uzun süre Almanya’da yaşamayı seçtiniz?
- Almanya benim için bilinçli bir tercihti çünkü bu ülke psikoloji, felsefe, sosyoloji ve daha birçok bilimin doğduğu ve geliştirildiği bana göre dünyadaki en önemli  ülkedir. 
Pozitif bilimlerin kalesi addedilen Berlin Teknik Üniversitesi’nde psikoloji, pedogoji ve sosyoloji eğitimlerimi tamamladım. Öğrenim hayatım çok uzun sürdü, neredeyse yaşımın yarısı kadar! Master, doktora derken bir süre Berlin Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yaptım. Sonra terapi eğitimleri başladı, doktora sonrası 12 yıl. 90’lı yıllarda ‘Aile Dizimi’ metoduyla tanıştım ve Berlin’de Bert Helinger önderliğinde binlerce kişiyle çalıştım. Ve sonra bir gün ansızın Türkiye’ye dönmeye karar verdim ve baktım ki Almanya’da hiç fark etmeden 20 yılım geçmiş. 
Otizm, eşcinsellik gibi ailedeki her farklılığın geçmişe dönük açıklaması var
- Kürtaj, otizm, eşcinsellik gibi konuların aile dizimi sisteminde çok önem taşıdığını nasıl açıklıyorsunuz?
- Aile geçmişinde birini öldürmek, ya da öldürülmek sonraki nesillerde otizm olarak karşılık buluyor, psikozun oluşumunda da benzer bir yapı var. Yani katil ya da maktul enerjisi taşıyan sistemlerde sonraki nesillerde psikotik yapılı kişilik bozuklukları (bipolar, şizofren, mani vb..) oluşabiliyor. Ailede bu travmayı üstlenen kişi yapısında her ikisini de canlandırıyor. Dizilerde eşcinsellik için bilinen dinamik şu; erkek çocuk, erkeklerden yoksun bir ortamda büyüyorsa, sürekli anneyle, anneanneyle, ablalarla haşır neşirse, yani etrafı kadın enerjisiyle çevriliyse homoseksüel eğilimler gösterebiliyor. Ama aile matrisine bakarsak, başka bir dinamikle karşılaşıyoruz: O erkek çocuğunun karşı cinsten bir akrabasının, halasının, teyzesinin, ya da büyükannesinin, çok büyük bir haksızlığa uğradığını görüyoruz. Ve rezonans işliyor:
O erkek çocuk, o kadın kimse, yaşadığı haksızlık dile getirilmediği için, o haksızlığı çözümleyebilmek için, istem ve bilinç dışı kendi cinsiyetinden vazgeçip, karşı cinsin davranış biçimini benimsiyor. Böyle çok vaka gördüm." .................
Tamamı Kaynak >>


Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği web sitesi üzerinden anketler düzenlemekte. Bunları da zaman zaman haberlere konu etmekte/sonuçlarını da sanki rastgele seçilmiş kişilerin üzerinden yapmış gibi yorumlamaktalar.
Türkiye'de internet kullanım alışkanlıkları bu kadar düşükken ve bir sağlık sitesine kendi sorunları için girmiş olan insanların yanıtladığı anket ne kadar bilimsel olabilir?

Çok yararlı olan(!) bu anketlerden sonuncusunu paylaşmak istedim.

Eşcinsel evlilik anketi sonuçları

Eşcinsel evlilik anketi sonuçları
Toplam Kişi
5000

Yaşınız Nedir?
%15 16 - 20
%35 21 - 31
%40 32 – 42
%10 43 ve Sonrası

Cinsiyetiniz Nedir?
%54 Erkek
%34 Kadın
%12 Diğer (Eşcinsel, Biseksüel, Lezbiyen, Gay, Travesti, Transeksüel)

Eşcinsel evliliğe ülkemizde izin verilmeli midir?
%08 Evet
%86 Hayır
%06 Fikrim yok
Anket Sayfası


Bilimin ışığı....

GBloogger

Meksika’da 50 yaşındaki bir kadın, eşcinsel olan ve çocuk sahibi olmak isteyen oğluna taşıyıcı annelik yaparak sezaryenle bir erkek çocuk dünyaya getirdi

Meksika’da bir kadın eşcinsel olan ve çocuk sahibi olmak isteyen oğluna taşıyıcı annelik yaptı. Sezaryenle dünyaya gelen bebeğin durumunun iyi olduğu açıklandı.

HEM ANNE HEM BABAANNE

Genç adamın spermleri ile 31 yaşındaki bir kadının yumurtası laboratuvar ortamında suni olarak döllendirildi ve adı açıklanmayan 50 yaşındaki kadına enjekte edildi. Böylece Dario adı verilen bebeğin hem annesi hem de babaannesi olan kadın, bu kararı almakta hiç zorlanmadığını söyledi. Anne, “O aynı zamanda benim dördüncü oğlum. Biyolojik olarak annesi değilim ama onun hem babaannesi hem de annesi sayılırım” diye konuştu.

‘İYİ YETİŞTİRECEĞİZ’

Eşcinsel bir birlikteliği olan genç adam ise bunun verdiği en iyi karar olduğunu, çocuğunu en doğru şekilde yetiştireceğini ve annesinin de ona destek olacağını ifade etti.

Eşcinsel karşıtlığı nedeniyle bilim çevrelerinden dışlanmış olan akademisyen Walter Schumm’un eşcinsellikle ilgili son çalışması, bilim çevrelerinde tartışma yarattı.

19 Ekim 2010 Salı, 16:33:52
''Eşcinselin çocuğu eşcinsel oluyor''
Schumm, birçok eşcinsel çift ve eşcinseller tarafından yetiştirilmiş erkek ve kadınlar üzerinde yaptığı araştırma sonucunda, cinsel tercihlerin sosyal etkilerle şekillendiğini, eşcinsellerin çocuklarının da eşcinsel olmayı tercih ettiğini öne sürdü.
Schumm, eşcinseller tarafından yetiştirilen çocukların eşcinsel olma olasılığının heteroseksüel ebeveynlerin çocuklarına oranla yüzde 15 ila 20 daha fazla olduğunu iddia etti.
GAZETE HABERTÜRK
Blogger tarafından desteklenmektedir.