avrupa birliği etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster


LADEG+
Muhafazakâr, homofobik, transfobik bir toplumda bir yandan aile, bir yandan da aktivist olmanın ne anlama geldiğini yeniden tanımlayan yedi ebeveynin deneyimlerinin aktarıldığı Benim Çocuğum isimli belgesel dün Avrupa Parlamentosu’nda izlendi. Avrupa Parlamentosu’nda (AP) yapılan gösterime Yönetmen Can Candan katıldı. Bir AB programı olan Sivil Düşün’ün sponsorluğundaki gösterim, AP Irkçılıkla Mücadele ve Çeşitlilik Grubu’nun (ARDI) ev sahipliğinde, LGBT Hakları Grubu’nun desteğiyle gerçekleştirildi. Gösterimi AP Hollanda Milletvekili, ARDI Başkanı Emine Bozkurt ile AP İngiltere Milletvekili, LGBT Hakları Grubu Başkanı Michael Cashman sundu. “Avrupa Birliği’nin Türkiye ile yapılan görüşmelerde LGBT hakları konusunu da masaya getirmesi çok önemli. Bu belgesel bize bunun ne kadar elzem olduğunu gösterdi. Ben bu filmi çok önemli bir proje olarak görüyorum çünkü tartışmalara çok insancıl bir noktadan katkıda bulunuyor” diyen Bozkurt, ebeveynlerin çocuklarının kimliklerinden dolayı çektikleri zorlukları herkesten daha iyi ..
bildiklerini, bu nedenle Türkiye’deki politikacılara ve tüm dünyaya herkesten daha iyi anlatabileceklerini söyledi. Bozkurt, bu etkinliğin evsahipliğini yapmaktan büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi. Belgeselin ve aileleri Türkiye’de yürüttükleri çalışmaların tarif edilemeyecek kadar güçlü olduğunu söyleyen Cashman ise, “Bir anne veya baba çocuğu ile ilgili konuştuğu zaman, bu hem insan hakları, hem de siyasi diyalog açısından bambaşka bir bağlama oturuyor. Filmin adı olan Benim Çocuğum insanlara ayrımcılık yaptıkları kişinin birisinin oğlu veya kızı olduğunu hatırlatıyor” şeklinde konuştu.

7 Haziran’da Vizyonda

İlk kez 19 Şubat Salı günü, İstanbul’da düzenlenen galayla seyirci karşısına çıkan ve büyük ilgi gören Benim Çocuğum isimli uzun metraj belgesel, yarın İstanbul’daki CineMajestic ve Ankara’daki Büyülü Fener sinemalarında vizyona girecek. Dağıtımı M3 tarafından yapılacak olan film, üniversite gösterimleri ve festivaller sayesinde bugüne kadar 7 bin 500’ü aşkın seyirciye ulaştı. Yönetmenliğini Can Candan’ın, yapımcılığını Surela Film’in üstlendiği 82 dakikalık belgesel, Diyarbakır’da düzenlenen 3. Filmamed Belgesel Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü almıştı.

ladeg

Euronews;   Avrupa Adalet Divanı, LGBTİ kişilerin Avrupa Birliği üye ülkelerinde evlilik sonucu doğan haklarının tanınmasına hükmetti.


LGBTİ haklarında büyük bir ilerleme olarak kaydedilen karara göre, Avrupa Birliği üye ülkeleri eşcinsel evliliği tanımıyor bile olsa, eşcinsel çiftlerin evlilik sonucu doğan haklarını tanımak zorunda.

Hakim Melchior Wathelet kararı "Bir kişinin ülkeye girme ve oturma izni, o kişinin cinsel yönelimine bağlı olarak reddedilemez." ifadeleriyle açıkladı.

Biri Amerikalı diğeri Rumen Claibourn Hamilton ve Adrian Coman çifti, Claibourn'un Romanya'da oturma izninin reddedilmesi üzerine Avrupa Adalet Divanı'na başvurdu. Avrupa Birliği yasaları vatandaşlarının ailelerinin birlikte özgürce yaşamasına ve çalışmasına müsade ediyor.

Kararın ardından Claibourn,"Minnettarım. Bu, bir gün kocamla birlikte Romanya'da oturmamı mümkün kılacak bir fırsat." dedi. Adrien ise hoşnutluğunu "Oldukça memnunuz çünkü bu karar, biz ikimiz dışında birçok kişiyi de etkileyecek ve Romanya dışında da geçerli olacak." diyerek açıkladı.

Claibourn ve Adrian 2010 yılında, 28 üyeli Avrupa Birliği'nin eşcinsel evliliğe izin veren 13 ülkesinden biri olan Belçika'da dünya evine girmişti.




Önsözden;
       Ayrımcılığa Karşı Gökkuşağı Koalisyonu Projesi’nde Pembe Hayat ve Kaos GL Dernekleri olarak LGBTİ örgütlenmesini güçlendirirken aynı zamanda da sivil toplumun hak tememli yaklaşımıyla Türkiye’de LGBTİ hakları konusunda farkındalığın gelişmesini hedefliyoruz. 
PembeHayat./Yayınlar

      Eğitimcilere ve avukatlara yönelik her sene düzenli olarak yaptığımız insan hakları eğitimleri ve seminerleriyle LGBTİ’lerin daha az ayrımcılığa uğradığı bir dünya için mücadele etmeye devam ediyoruz. Ayrımcılığa Karşı Gökkuşağı Koalisyonu Projesi, “Ayrımcılığa Karşı Gökkuşağı Koalisyonu” tanımını, eşcinsel, biseksüel, trans ve interksekslerin sorun yaşadığı bütün alanlar üzerinden tanımlıyor. Sağlık hakkı, sağlığa erişim hakkı da LGBTİ’lerin en çok sorun yaşadığı ya da yaşayacağını düşündüğü- nü alanlardan biri olageldi. Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği olarak, Amerikan Psikologlar Derneği’nun yayınlamış olduğu Transgender ve Toplumsal Cinsiyete Uymayan Kişilerle Psikolojik Uygulamalar Kılavuzu’nun Türkçe çevirisini yayınlamaktan onur duyarız. 

      Bu çeviriyi LGBTİ hareketinin ruh sağlığı alanında çalışmalarına yön veren; hem LGBTİ’lerin kendileriyle barışmaları hem de ruh sağlığı uzmanlarının homofobi ve transfobileriyle yüzleşerek LGBTİ’lere önyargısız hizmet verebilmeleri için yıllarca çaba harcayan, Psikolog Mahmut Şefik Nil’e ithaf ediyoruz. 
Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği adına 
Buse Kılıçkaya



Pembe Hayat ile Kaos GL Dernekleri tarafından yürütülen Ayrımcılığa Karşı Gökkuşağı Koalisyonu Projesi kapsamında Türkçe’ye çevrilerek Avrupa Birliği Sivil Düşün Programı’nın finansal desteğiyle
basılan ortak yayın. 
Kılavuzu İndirmek İçin (Pdf)

 PembeHayat

"Uluslararası Homofobi ve Transfobi ile Mücadele Günü dolayısıyla AB'nin eşitlik ve ayrımcılıkla mücadele yönündeki karalılığını bir kez daha teyit etmek istiyorum. Cinsel kimlik ve cinsel yönelim hâlihazırda birçok ülkede ciddi insan hakkı ihlalleri için bahane olarak kullanılmaya devam ediyor. Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Transgender ve İnterseks (LGBTI) bireyler halen eziyete, ayrımcılığa, kötü muameleye ve sıklıkla da şiddete maruz kalıyor.

AB, cinsel kimliği veya yönelimi ne olursa olsun insan haklarına riayet edilmesini sağlamak üzere yılmadan çeşitli kampanyalar düzenlemektedir. İnsan hakları diyaloglarımızda LGBTI bireylerin haklarını sürekli olarak gündeme getiriyoruz; kamuoyuna yönelik açıklamalar yapıyor ve konuyu, adalet ve insan hakları kapsamında savunmak üzere arka planda delegasyonlarımızla birlikte çalışıyoruz. Birlik, Demokrasi ve İnsan Hakları için Avrupa Aracı yoluyla dünyanın dört bir köşesindeki LGBTI hak savunucularını da destekliyor.

Cinsel yönelim ve cinsel kimlik temeline dayalı ayrımcılıkla mücadele ilkesine Birleşmiş Milletler tarafından verilen desteği ve özellikle de Haziran 2011'de alınan 17/19 sayılı tarihi BM İnsan Hakları Konseyi kararını memnuniyetle karşılıyoruz. Bu alandaki çabaların güçlendirilerek devamını teşvik ediyoruz."



Haber/İlgi Bağlantıları; http://www.avrupa.info.tr/tr/resource/news-archiv/news-single-view/article/uluslararasi-homofobi-ve-transfobi-ile-muecadele-guenue-muenasebetiyle-yueksek-temsilci-cather.html

LGBT örgütleri, Türkiye Hükümetine, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Mart 2010, Parlamenterler Meclisi’nin Nisan 2010’da, Türkiye’nin de imzası ile onayladığı ve LGBT bireylere yönelik ayrımcılığa karşı önlem alınmasını talep eden Öneri Metinlerini hatırlattı.

Türkiyeli LGBT örgütlerin oluşturduğu Ayrımcılığa Karşı Gökkuşağı Koalisyonu, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammerberg’in raporu vesilesi ile Türkiye Hükümeti’ne yönelik çağrıda bulundu.
 
Ayrımcılığa Karşı Gökkuşağı Koalisyonu basına ve kamuoyunu bilgilendirmek üzere bugün yaptığı çağrıya vesile olan “Avrupa’da LGBT’lere Yönelik Ayrımcılığa Son Verilmeli!” raporu, bir buçuk yıl boyunca, Türkiye’nin de dâhil olduğu üye ülkelere gerçekleştirilen çalışma ziyaretleri ile uzmanların hazırladıkları kapsamlı raporların desteği ile hazırlandı. 47 Konsey üyesi ülkeyi kapsayan ve bugüne dek gerçekleştirilmiş en geniş Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans [LGBT] raporu olan çalışma, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Thomas Hammerberg tarafından  23 Haziran’a kamuoyuna duyuruldu.
 
Hammerberg daha önce de “Cinsiyet Kimliği ve İnsan Hakları” (2009) başlıklı Konu Belgesi’ni hazırlamış, Avrupa çapında trans bireylere yönelik şiddet, nefret suçları, ayrımcılık ve toplumsal dışlanma gibi sorun alanlarına vurgu yaparak, üye devletlerin bu sorun alanlarını bertaraf edecek politikalar geliştirmelerini talep etmişti. 
 
Ayrımcılığa Karşı Gökkuşağı Koalisyonu yaptığı açıklamada, Hammerberg’in LGBT bireylerin yaşadıkları ağır sorunlar ile ilgili, yerel örgütlerin önerilerini de dikkate alarak hazırlamış olduğu bu raporu son derece önemli olduğunun vurguladı.
 
 
“Türkiye Hükümetinin ayrımcılığa karşı taahhüdü var”
Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nin İnsan Hakları Komiseri, rapor ile Türkiye Hükümeti’ne önemli bir mesaj vermiş oldu. Rapor özellikle Türkiye’deki LGBT bireylere yönelik ayrımcılığı ve sonucunda ortaya çıkan nefret saikli eylemleri, kamu kurum ve kuruluşlarında yaygın şekilde var olan ayrımcı ve dışlayıcı uygulamaları ve LGBT bireylere yönelik ayrımcılık yaratan mevzuata işaret ediyor.
 
Koalisyon yaptığı çağrı ile Türkiye Hükümetine, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin Mart 2010, Parlamenterler Meclisi’nin Nisan 2010’da, Türkiye’nin de imzası ile onayladığı ve LGBT bireylere yönelik ayrımcılığa karşı önlem alınmasını talep eden Öneri Metinleri hatırlattı. Türkiye Hükümeti’nin taahhütlerine uymadığına dikkat çeken Koalisyon üyesi LGBT örgütleri, özellikle Hükümet’in hazırlamış olduğu Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kanunu Tasarı Taslağı’ndan "cinsel kimlik" ibaresinin çıkarılmış olmasından son derece kaygı duyduklarını belirttiler.
 
 
“LGBT bireyleri eşit vatandaşlar olarak kabul edin”  
 
Koalisyon Hükümete yaptığı çağrıda şöyle dedi: “LGBT bireylerin yaygın şekilde maruz kaldıkları ayrımcılığa karşı Türkiye Hükümeti’nin yasal düzenlemeler noktasında adım atmaması kabul edilemez. Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri’nin 23 Haziran 2011’de Strazburg’da açıkladığı gibi, "üye devletler, LGBT bireyleri eşit vatandaşlar olarak kabul etmek ve onlara yönelik her türlü ayrımcılığı bertaraf etmek zorundadırlar."
 
Ayrımcılığa Karşı Gökkuşağı Koalisyonu’nun Hammerberg’in raporu vesilesi ile Türkiye Hükümeti’ne yönelik çağrısını şöyle tamamladı:
 
“Ayrımcılıkla Mücadele ve Eşitlik Kanun Tasarısı Taslağı’nda belirtilen ayrım gözetilemeyecek zeminler arasına "cinsel yönelim" ve "cinsiyet kimliği" ibareleri dâhil edilmelidir. Aksi takdirde, toplumun sadece belli bir kesimi yasalarca ayrımcılığa karşı güvence altına alınmış olacaktır. Bu durum, LGBT bireylerin tecrübe ettiği yoğun ayrımcılığın devamı anlamına gelecektir.”
 

Avrupa Komisyonu 2010 Türkiye İlerleme Raporu’nda birçok konuya ilk kez değiniliyor. Raporda dikkat çeken ve ilk kez değinilen konuların başında TSK’ya yönelik eşcinsellik eleştirisi geliyor.
Habertürk'ten Bahar Bakır'ın haberine göre, raporda Türkiye’deki eşcinsellerin karşılaştığı sorunlara değiniliyor ve TSK da bu konuda yıllardır devam eden uygulamaları nedeniyle eleştiriliyor. TSK’nın orduda
Blogger tarafından desteklenmektedir.