sansür etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster



“İçinde gey, lezbiyen gibi kelimeler kullanılan her şey kesinlikle yasak. Sadece söylemde yasak olsa, bununla da kalmıyor RTÜK. Eşcinsel bireylerin televizyona çıkması da yasak.

Gerekçe şu: “Müslüman bir ülkede yaşıyoruz ve bu tür yayınlar eşcinselliği özendirici yayınlar olur.”

Korkulan şey bu…



Zaten bütün alanları dar ettiğiniz eşcinsel ve trans bireyler kendi imkanları ile yarattığı, ürettiği ürünleri, önemli bir alan olan, görsel medyada neden kullanamıyorlar?

Kendilerini var etmelerini neden yasaklıyorsunuz?

Gey, lezbiyen, travesti, transseksüel kelimeleri bu ülkede yasak mı?

Kağıt üzerinde ben böyle bir yasak görmedim.

Hangi hukuka dayanarak yasaklıyorsunuz?

Eşcinsel beraberlikler de bu ülkede yasak değil. Peki siz hangi hakla yasak koymuşsunuz?

Bu durumda sormak isterim, savcılara, hukukçulara RTÜK bu yasakları yaparak suç işlemiş olmuyor mu acaba?”



Haber Bağlantıları; http://www.taraf.com.tr/esmeray/

Bilimum anket sonuçlarında ve yaşayanların dilinden, Türkiye'nin en özgürlükçü, en demokrat ilidir İzmir.
Homofobi ve sanat düşmanlığı burada da galip geldi.

İzmir Fotoğraf Sanatı Derneği'nin düzenlediği Aykırı’ isimli fotoğraf sergisi için  48 sanatçı fotoğraf gönderdi. Bu fotoğraflardan 3'ü çeşitli basın yayın organlarınca eleştirilince CHP'li İzmir Büyük Şehir Belediyesi yetkililerince sansüre tabi tutulup, sergiden kaldırıldı. O üç fotoğraf;


İFOD Sanatçıları tepki olarak tüm fotoğraflarını sergiden çekip,bir basın bildirisi yayınladı. İzmir'in CHP'li Büyükşehir Belediyesi'nden tatmin edici bir cevap beklenmekte...


BASIN AÇIKLAMASI

Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu kurucu üyelerinden İzmir Fotoğraf Sanatı Derneği (İFOD)’nin 3 Ocak 2012 günü İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Sanat Merkezi'nde açtığı bu yılki teması "AYKIRI" olan İFOD 18. Geleneksel Sergisi çeşitli basın organlarının asılsız ve kışkırtıcı haberlerine konu olmuştur. Ülkemizde basın özgürlüğünün ne ölçüde yaşanabildiğinin tartışıldığı bir dönemde bizzat basının topluma tahammülsüzlük aşılamaya yönelik haber üretmesi çelişkisini üzüntüyle karşılıyor, ilgili haberleri “üreten” ve yayımlayan gazete ve diğer medya organlarını kamuoyu önünde bu ayıplarıyla baş başa bırakıyoruz. İlgili medya temsilcilerinin bu sorumsuz ve provokatif tavrından daha da üzücü ve çarpıcı olan gelişme ise İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce gerçekleştirilmiştir.

İFOD’un “Aykırı” konulu sergisindeki 3 fotoğraf İFOD yönetimi ve fotoğraf sahiplerine hiçbir resmi bildirim ve açıklamada bulunulmaksızın İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından sergilenmekte oldukları yerden kaldırılarak sansüre uğratılmıştır.

Demokrasi, sanatın da içinde bulunduğu tüm anlatım biçimlerine koşulsuz tahammül gerektirir. Sanatın, dünyanın tüm gelişmiş demokrasilerinde farklı düşünmenin ve aykırı olmanın en yüce anlatım biçimi olarak saygı ve ayrıcalık görürken, kültürlerin birlikteliğini temsil eden İzmir’de İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından tabi tutulduğu muamele kabul edilemez ve açıklanamaz.

Sanat ve kültürün kendine en özgür yaşam alanını bulduğu kentlerimizden olan İzmir’in çağdaş ve demokrat olma iddiasını taşıyan Büyükşehir Belediyesi, bugün geçmişini, değerlerini ve temsil ettiği dünya görüşünü inkar ederek, toplumumuzun aydınlanmasına karşı duranlarla aynı safa geçmiştir.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İFOD 18. Geleneksel Fotoğraf Sergisi’ne yönelik çirkin ve eylemli müdahalesini demokrasi ve çağdaş değerler açısından son derece endişe verici buluyor, bu olayın sorumlularını kınıyoruz.

Türkiye Fotoğraf Sanatı Federasyonu olarak Türkiye’nin dört bir yanındaki derneklerimizle birlikte bu üzücü gelişme karşısında özgür sanatın ve İzmir Fotoğraf Sanatı Derneği’nin yanında olduğumuzu kamuoyuna saygıyla bildiririz.


Haber Bağlantıları;
İFOD Basın Açıklaması
İFOD'un "Ahlaksız Sergisi" kapatıldı 

Ntvmsnbc-Sansür yüzünden sergi sona erdi


ATV, “Av Mevsimi”nde geçen “Ben gay’im” cümlesini bip'leyerek sansürledi. Kanalın yayın öncesi ekibi sorumlusu bianet’e, “Gay kelimesi, bir kitleyi temsil ediyor ve küfür sayılıyor” derken, Dalkıran "ATV, LGBT derneklerinin
tepkisine hazır olsun" diyor.
İstanbul - BİA Haber Merkezi
30 Eylül 2011, Cuma



ATV, 29 Eylül Perşembe akşamı yayınladığı, Yavuz Turgul'un yönetmenliğini yaptığı ve Şener Şen ile Cem Yılmaz'ın başrollerini üstlendiği "Av Mevsimi"ni sansürledi.
Filmdeki karakterin, "Ben gay'im" cümlesindeki "gay" sözcüğüne "bip" koyarak sansürleyen ATV, sosyal medyada tepki aldı.

"Gay, küfür sayılıyor"

bianet, sansürün sebebini ATV televizyonu yayın öncesi ekibine sordu.
Yayın öncesi sorumlusu, "Gay kelimesi, bir kitleyi temsil ediyor ve küfür sayılıyor. O yüzden sansürlenmiştir" dedi.
Hrant Dink Vakfı Nefret Söylemi Çalışmaları ekibinden Özlem Dalkıran, Lezbiyen Gay Biseksüel Transseksüel (LGBT) derneklerinin ATV'ye tepki gösterebileceğini söyleyerek,
"Gay bir küfür değil, cinsel yönelimi anlatan bir sözcüktür. Bir yandan, bir cinsel yönelim 'bip' mağduru oluyor, diğer yandan okullarda medya okuryazarlığı dersleri koyuluyor. Öncelikle ders alması gerekenler medya çalışanları. Oto sansür, çok ciddi boyutlara ulaşıyor. Dünya eşcinsel evlilikleri kabul etmekle meşgul, Türkiye ise "bip"lemekle. Hiçbir şey "bip"leyince yok olmaz. ATV, LGBT (Lezbiyen Gay Biseksüel Transseksüel) derneklerinin tepkisine hazır olsun" dedi.
Bianet-Kaynak-Tamamı >>


İnternette 'Yasak' Kelimeler LGBT Sitelerini de Yasaklıyor"
TİB tarafından geçen hafta yayınlanan "internette kullanılması yasak" kelimeler, LGBT bireylerin resmi sitelerini de etkileyecek. Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Pembe Hayat Derneği, LGBT'lerin temel hak ve özgürlüklerine yönelik ağır ihlaller gerçekleştirildiği görüşünde.
İstanbul - BİA Haber Merkezi
05 Mayıs 2011, Perşembe

Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) tarafından 28 Nisan'da servis sağlayıcılara ve hosting firmalarına gönderilen tebligatta site adlarında kullanılması yasak kelimeler sıralanmıştı.
Günlük hayatta kullanımından vazgeçilemez pek çok sözcüğü de içeren "yasak listesi", lezbiyen, gey, biseksüel ve trans (LGBT) sitelerini de kapsıyor.
LGBT Derneği Pembe Hayat'ın resmi web sitesi pembehayat.org'un da yasaklı siteler arasında bulunması üzerine Pembe Hayat Derneği bir basın açıklaması yayınladı.

"Eşit şekilde kabul görme hakkımız yok sayılıyor"

Çeşitli kanun, yönetmelik ya da tüzüklerin "genel ahlak", "kamu ahlakı", "kamu düzeni", "müstehcenlik", "milli ve manevi değerler" ibarelerinin LGBT bireyler aleyhine yorumlanarak, LGBT'lerin temel hak ve özgürlüklerine yönelik ağır ihlaller gerçekleştirildiğinin belirtildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi:
* Geçtiğimiz günlerde TİB'in, yer sağlayıcı firmalara birtakım yasaklı sözcükler listesi göndererek, müstehcen olduğu düşünülen bu sözcükleri içeren alan adlarının kaldırılması istenmiştir. Yasaklı sözcük grubu içerisinde "gey, gay, homoseksüel, eşcinsel, biseksüel, lesbian, lezbiyen, travesti" sözcükleri de bulunmaktadır.
* Bu talep, LGBT bireylerin kendi varoluşlarının reddi ve/veya "ahlaksızlık, müstehcenlik" olarak kabulü anlamına gelmektedir. İlgili kanun ve yönetmelik LGBT vatandaşların en temel haklarından olan var olma ve eşit şekilde kabul görme hakkını yok sayacak şekilde yorumlanmıştır.

"Demokratik taleplerimiz sansür ediliyor"

* Pembe Hayat Derneği'nin resmi web sayfasına yer sağlayıcılık hizmeti verilmesinin durdurulması talebi, bariz şekilde LGBT bireylerin hak mücadeleleri sürecinde ürettikleri bilgi, düşünce ve demokratik taleplerinin sansür edilmesi anlamına gelmektedir. Daha doğru bir ifade ile LGBT sivil toplum mücadelesinin kendisinin sansür edilmesiyle eşdeğerdir.
* Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti" başlıklı 26. Maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "ifade özgürlüğü"nü düzenleyen 10. Maddesi, Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi'nin "düşünce ve düşünceyi yayma hakkı"nı düzenleyen 19. Maddesi ´ne de aykırı olan bu talep, LGBT bireylerin kendi hak mücadeleleri çerçevesinde yaşanan gelişmeleri toplumun geniş kesimlerine aktarma, hak talepleri konusundaki fikirlerini ifade etme ve yayma hakkını gasp eder bir niteliğe sahiptir.
* Konu edilen uygulama, LGBT bireylere yönelik halihazırda mevcut olan yoğun ve sistematik ayrımcılık pratiklerinin hem yansıması hem de pekiştirici unsuru şeklinde de değerlendirilmelidir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "Ayrımcılık Yasağı" başlıklı 14. Maddesi her türlü gruba yönelik ayrımcı uygulamanın insan hakları ihlali olduğunu belirtmektedir. Aynı şekilde Sözleşme´ye Ek 12. Protokol de her türlü ayrımcılığın yasaklanması konusunda taraf devletlere sorumluluk yüklemektedir.

"Yasal yollardan gerekli adımları atacağız"

* Türkiye´de LGBT bireylere yönelik yoğun ayrımcılık, nefret suçları, toplumsal dışlanma ve şiddet devam ederken, yetkililerin, en temel hak ve özgürlüklerimizi sınırlandırması değil, bu hak ve özgürlükleri garanti altına alması gerekmektedir.
* LGBT bireylerin hak ve özgürlükleri için mücadele eden resmi bir sivil toplum örgütünün web sayfasının kapatılması talebi, Avrupa Birliği´ne resmi adaylık statüsü taşıyan bir ülkede ancak utanç vesilesi olabilir. LGBT bireylerin demokratik taleplerini görmezden gelen, örgütlenme ve ifade özgürlüklerini yok eden, yaşam haklarına yönelik saldırılar karşısında hiçbir önlem almayan ve kurumsal şekilde ayrımcılığı pekiştiren bir hükümet politikası kabul edilemez.
* Dernekleşerek örgütlenme hakkımızı gerçekleştirmemizi engelleyemeyen politik zihniyetin, resmi iletişim kanallarımızın önünü hukuksuz şekilde kesmesine izin vermeyeceğiz. LGBT insan hakları savunucularının örgütlenme ve düşüncelerini yayma hakkının alenen ihlal edilmesi anlamına gelen TİB'in bu talebine karşı Pembe Hayat Derneği olarak, yasal yollardan gerekli adımları atacağımızı duyurmak isteriz. (EKN)

Papa'nın 6-7 Kasımda İspanya'ya yapacağı ziyaret polemik konusu olmaya devam ederken, eşcinsellerin Papa'ya karşı başlattığı kampanya sansüre uğradı.

Vatikan'ın eşcinsellere karşı olan tavrını protesto etmek isteyen Barcelona'daki eçcinseller, internet üzerinden yürüttüğü kampanya ile Papa'nın 7 Kasımda Barcelona'ya yapacağı ziyaret sırasında tüm eşcinselleri "öpüşme eylemine" davet etti. Binden fazla eşcinsel bu protestoya katılacağını duyurdu.

Facebook yönetimi, kuralları arasında "tehdit ve nefreti teşvik eden, ayrıca bir kişi veya bir gruba yönelik saldırı içeriği olan sayfaları kapatmak" olduğunu hatırlatarak, eşcinsellerin Papa'ya karşı oluşturduğu sayfayı kaldırdı.

Barcelona'daki eşcinsel dernekleri ise, söz konusu sayfanın bir arkadaş grubu tarafından oluşturulduğunu belirterek, "Her kaldırılan sayfaya karşılık yeni bir sayfa açacağız. Bu bizi yıldırmıyor, tam tersine daha fazla teşvik ediyor" ifadelerini kullandı.
Blogger tarafından desteklenmektedir.