Kaos GL bu yıl, Diyarbakır Homofobi Karşıtı Buluşmayı, 5. Diyarbakır Film Günleri’ne taşıyor. Kaos GL tarafından düzenlenen bölümde gösterilecek iki belgeselin ardından, akademisyen Devrim Sezer ve sanatçı Şener Özmen’in katılacağı “Milliyetçiliğin Kapadığı Kapılar Nelerin Üstünü Örter?’’ başlıklı bir söyleşi gerçekleşecek.
Kaos GL programının da yer aldığı 5. Diyarbakır Film Günleri, 19 Mayıs’ta, İranlı Kürt sinemacı Îbrahîm Saîdî’nin filmi Mandû (Yorgun) ve yönetmenin katılımıyla gerçekleşecek bir söyleşiyle başlayacak.
Kaos GL Gösterim: “Pembe Teskere” & “Pembe Gri”
5. Diyarbakır Film Günleri’nde 20 Mayıs Cuma günü, saat 16:00’da yapılacak Kaos GL gösterimlerin ilk filmi “Pembe Teskere” (32’27”, 2011, DVD), yönetmen Oktay İnce’nin bir belgeseli. Film, “İlyas ve Hıdır isimli iki geyin askerlikten kurtulmak için çürük raporu alma hikayeleri”ni anlatıyor.
Emre Yalgın yapımı “Pembe Gri” (27’30”, 2008, DVD) ise Pembe Hayat Amatör Tiyatro Topluluğu’nun sahnelediği “Pembe Gri” isimli oyundan yola çıkıyor. Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneğinin oluşum sürecini anlatan film, bir tren yolculuğu ile başlar. Bu tren yolculuğu aynı zamanda trans bireylerin yaşamlarına ve mücadelelerine yapılan bir yolculuktur.
Diyarbakır’dan sanatçı Şener Özmen ile İzmir Ekonomi Üniversitesi Siyasetbilimi’nden Yrd. Doç. Dr. Devrim Sezer’in katılacakları “Milliyetçiliğin Kapadığı Kapılar Nelerin Üstünü Örter?” başlıklı söyleşi, “Pembe Teskere” ile “Pembe Gri” belgesellerinin gösterimin ardından başlayacak.
Avrupa Sineması’nda, 20 Mayıs Cuma günü, saat 17:00’de başlayacak söyleşinin çerçevesi şöyle:
“Milliyetçiliğin Kapadığı Kapılar Nelerin Üstünü Örter?”
KAOS GL tarafından önerilen Oktay İnce’nin yönettiği Pembe Teskere ve Emre Yalgın’ın yönettiği Pembe Gri isimli belgesellerin gösteriminin ardından gerçekleşecek ve akademisyen Devrim Sezer ile sanatçı Şener Özmen’in katılacağı söyleşide şu sorular ele alınacak: Militarizm ve milliyetçiliğin homofobik tezahürleri LGBT varoluşları nasıl ablukaya alıyor? Homofobi karşıtı hareket militarizme ve milliyetçiliğe karşı da mücadele etmeden neden başarılı olamaz? Anti-militarist hareket neden aynı zamanda cinsiyetçiliğe ve heteroseksizme karşı da mücadele etmeli? Görsel sanatlarda milliyetçilik ve militarizmin temsilleri nasıl değerlendirilmeli? Güncel sanatlar fotoğraf ve video üzerinden militarist kültüre dair ne tür sözler söylüyor? Bütün bu tartışmalara Diyarbakır’dan bakmak ne anlama geliyor?