Pride etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Tayvan’ın başkenti Taipei’de 28 Ekim Cumartesi günü gerçekleşen ve organizatörlerin tahminine göre 110 bin* kişinin katıldığı LGBT Onur Yürüyüşü’nde, eşcinsel evliliklerin yasallaştırılması kutlandı.


Geçtiğimiz Mayıs ayında Tayvan, Asya’da eşcinsel evliliği yasallaştıran ilk ülke olarak tarihe geçti. Tayvan Anayasa Mahkemesi, mevcut evlilik yasalarının hem evlilik özgürlüğünü hem de eşitlik hakkını ihlal ettiğini kaydederek, eşcinsel evlilik hakkındaki yasa değişikliği için parlamentoya 2 yıllık süre tanıdı.

*:Nüfus: 23,55 milyon (2017)

[youtube src="99x6qDQF2DQ"/]
euronews


(AP Photo / Czarek Sokolowski)
"Aşk günah değildir”, "Homofobi kalp rahatsızlığına neden olur”, "Hepimiz eşitiz” yazan pankartlar taşıyan binlerce gösteri lezbiyen, gey, biseksüel ve trans bireylerin (LGBT) hakları için Polonya'nın başkenti Varşova'da bir yürüyüş yaptı. Yürüyüş sırasında çok sayıda gökkuşağı bayrağı taşındı.

Dw
Ayrıca engellilere, etnik ve dini azınlıklara yönelik ayrımcılık da "eşitlik yürüyüşü" sırasında protesto edildi. Organizatörlerin verdiği rakama göre 50 bin kişi gösteriye katıldı. Polis ise katılımcıların sayısını 13 bin olarak açıkladı. Sağcı milliyetçi bir grubun yürüyüşü engelleme çabasına polis engel oldu.

Fransa ve ABD'nin de  aralarında bulunduğu 40 yabancı ülke elçiliği, geçit törenine destek mesajları yayınladılar.
Ctvnews.ca
ontopmag.com 

Video







            Geçen yıl düzenlenen Thessaloniki Pride festivaline katılan bazı kişilerin etkinlikte sponsorların olmasına karşı çıkması, bu yıl kendi imkânlarıyla RADical Pride adını verdikleri ayrı bir  eşcinseller festivali düzenleme kararı almalarına yol açtı.                                                            

           Böylece RADical Pride 26 Mayıs Cuma günü yapılacak. 27 Mayıs Cumartesi günü ise geçen yıl Ağustos ayında İstanbul’da tecavüze uğradıktan sonra canlı canlı yakılan transseksüel aktivist Hande Kader’e ithaf olunacak.



 azinlikca.net
 thessalonikipride.com


ProGay derneği yetkilileri tarafından yapılan açıklamaya göre Amsterdam’daki Gay Parade 2012 geçitinde bu yıl ilk kez bir Türk teknesinin yer alacağı belirtildi. Hafta sonu yapılan kura çekilişine 188 adet başvuru olduğunu belirten dernek yetkilileri, bunlardan 80’ine karar verildiğini açıkladı.

ProGay derneği başkanı Irene Hemelaar bu yıl Türk eşcinsellerin de geçite katılmasından dolayı memnun olduğunu belirtirken, “Hollanda’da yaklaşık 20 bin homoseksüel ve lezbiyen eşcinsel Türk olduğunu tahmin ediyoruz .Fakat toplumun tabusundan dolayı bu kişiler kendilerini belli etmiyor”dedi.

Bu yıl yapılacak Gay Parade 28 temmuz 5 ağustos tarihleri arasında Amsterdam’da gerçekleştirilecek.



Haber Bağlantıları; SONHABER.NL

CNN, binlerce Türkün ülkedeki homoseksüellerin haklarını geliştirmek için yürüdüğünü belirterek, bu türde bir yürüyüşün yapıldığı tek Müslüman ülkenin Türkiye olduğunu vurguladı.
CNN International, aktivistlerin bu yıl dokuzuncusu düzenlenen Türk Gay Onur Yürüyüşünün çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede yapılan bu türde tek yürüyüş olduğunu söylediğine dikkat çekerek; lezbiyen, gay, biseksüel ve transeksüel haklarını savunan birkaç bin destekçinin İstanbul’un en işlek caddesinde pankartlar ve renkli bayraklar taşıdığını bildirdi.
-"BİZ HER YERDEYİZ, BUNA ALIŞIN"-
Haberde, katılımcıların taciz ve ıslıklara karşı slogan attıkları belirtilerek, Türkçe ve İngilizce “Biz her yerdeyiz, buna alışın" gibi pankartların taşındığı ifade edildi.
Bir başka pankarta ise, 2008’de İstanbul’da öldürülen Ahmet Yıldız ile ilgili olduğunu belirterek, Yıldız’ın babasının “namus cinayeti” adı altında oğlunu öldürmekle suçlandığına ve Yıldız’ın eşi İbo’nun Yıldız ailesinden tehdit aldıktan sonra savcılıktan koruma istediğini söylediğine dikkat çekildi.

CNN İnt.Orj


İstiklal Caddesi 10 bin renk!

 

ntvmsnbc
Güncelleme: 16:15 TSİ 27 Haziran. 2011 Pazartesi
İSTANBUL - 9. LGBTT Onur Yürüyüşü'nde binlerce kişi İstiklal Caddesi’nde eşitlik ve özgürlük için yürüdü. Şehir ve yurt dışından çok sayıda örgütün de katıldığı yürüyüşte bir destek de milletvekillerinden geldi.

Seçimlerde BDP’nin desteğiyle milletvekili seçilen İstanbul vekilleri Sebahat Tuncel ve Sırrı Süreyya Önder ile Mersin milletvekili Ertuğrul Kürkçü’nün yanı sıra CHP’li milletvekili Melda Onur, EDP Genel Başkanı Ferdan Ergut ve eski İstanbul milletvekili EDP’li Ufuk Uras da yürüyüşteydi.
Feministler, sosyalistler, anarşistler, siyasi parti temsilcileri de yürüyüşte LGBT’lerle birlikte yürüdü. Demirören AVM ve ayrımcılığıyla gündeme gelen Mango mağazası ve English Time bir kere daha protesto edildi.
Dev gökkuşağı bayrağı taşıyan katılımcılar yürüyüş boyunca “Velev ki İbneyiz, Alışın Her Yerdeyiz”, “Velev ki Dönmeyiz, Alışın Her yerdeyiz”, “Anayasada Cinsel Yönelim”, “Genel Ahlaksız” ve “Yıkılmadık Hiçbir Tabu Kalmayacak” dövizlerinin yanı sıra Kürtçe ve Ermenice dövizler taşıdı. “Eşcinseliz, buradayız, alışın”, “İstifa et Arınç”, “Baskı şiddet ahlaksa biz ahlaksızız”, “Ayşe Fatma’yı Ahmet Mehmet’i, birbirlerini sevebilmeli”, “Meclis, TCK, Ayırmcılık yapma!” gibi sloganlar attılar.

 

Lambdaistanbul'un web sitesinde duyurduğu üzere;





20 Haziran Pazartesi
Atölye: Histerik, Kirli ve Hastalıklı: Regl Tabusu
13.00-15.00  / Lambdaistanbul Kültür Merkezi
Modern tıp reglin “kadın bedeni”nin doğal bir fonksiyonu olduğunu söylüyor fakat aynı zamanda doğal bir fonksiyonun yarattığı hormonal denge değişikliği bir “sendrom”a yol açıyor (pre-menstrual sendrom, pms). Reklamlarsa, regl kanının gizlenmesi gereken bir şey olduğu konusunda var olan yargıyı güçlendiriyor.
Regl “kadın bedeni” olarak kabul edilen bedenin “doğal” bir akışıysa kanımızı gizlemek için gösterdiğimiz çabaların anlamı ne? Ya ilk kanamada annemizin attığı tokat, ilk kanamayı sormak için “Halan geldi mi?” gibi şifrelerin anlamları? Bütün bu gizlilik hayatlarımızda nasıl bir etki yaratıyor? Aylık kanamalarımızı neden hastalıkla ifade ediyoruz? Bu bizi içselleştirilmiş bir kendi bedenine yönelik nefrete götürmüyor mu? Kadınlığın sadece doğurganlık üzerinden tanımlanması kanamayan kadınlar için nereye tekabül ediyor? Trans hafızasında regl kanının yeri ne?
Atölyede bu soruları ve daha fazlasını soracak ve beraber cevap arayacağız.
* Atölye translara ve kadınlara yöneliktir.
Panel: Yasalardaki Yasak Kelime: LGBT
16.00 – 18.00 / Cezayir Büyük Salon
Moderatör    : Özlem Çolak – Lambdaistanbul
Konuşmacılar: Berna Ekal – EHESS Üniversitesi, Doktora
Mehmet Uçum – Avukat
Mehmet Tarhan – Lambdaistanbul
Yeni Anayasa süreci, Ayrımcılık Yasası üzerine tartışmalar, Nefret Suçları yasa taslağı…  Yasalara ve hukuka dair çokça kafa patlatacağımız, konuşacağımız meşakkatli bir dönem bizi bekliyor. Bizler, LGBT örgütleri ve bireyleri olarak olması gerekenleri yüksek sesle haykırıyoruz ve neler istediğimizi çok iyi biliyoruz. O yüzden bu panelde neler olması gerektiğini konuşmayacağız. Herkesin önünde eşit olduğu iddia edilen ancak LGBT bireyleri ve diğer kimi toplumsal kesimleri dışarıda bırakan yasal sistemin kendisini masaya yatıracağız. LGBT örgütleri ve bireyleri olarak yasal sisteme karşı da nasıl bir mücadele pratiği geliştirebileceğimizi tartışacağız.
Ve şu basit soruyu soracağız: Adalet neyin temelidir?
Atölye: Kathak Dansı
18.30 – 20.00
Kathak dansı, (Bollywood ile karıştırılmasın) Kuzey Hindistan çıkışlı klasik bir danstır. Bu tekniğe ilk ilgi, tarihindeki bir unsurdan doğar: Hindistan’daki neredeyse tüm klasik danslarda olduğu gibi, Kathak da tapınaklarda geliştirildi ve yalnızca oralarda icra edilirdi. Yüzyıllar boyunca, sadece tapınakların kutsal adamları, üst sınıflar, dansçılar (ve tanrılar) erişimine sahip olabildiler. Zaman içinde, birtakım kimseler daha içerilerdeki kutsal hücrelere girebilmek için tapınak dansçılarının kılığına büründüler ve sonrasında kaçıp halka sunmak üzere, yıllarca gizlenen birçok öykü ve dans türü öğrendiler. Bu aktarımın, bölgedeki ilk sokak tiyatrosu/sanatı türlerinden biri olduğu düşünülür. Sonrasında, atölyede elbette ayrıntılarına gireceğimiz çok sayıda dönüşüm geçirdiği bilinir. Hiçbir performansında toplumsal cinsiyete dayalı bir fark olmayan bu dans türü, hem erkekler hem kadınlar tarafından icra edilir. Çünkü geleneksel olarak, bir Kathak performansında yalnızca bir dansçı vardır ve bu kişi, her tür ve cinsin her karakterini performansında içermiş olur. Her Kathak Dansçısı, icrasında kullanabilmek için bir dizi toplumsal cinsiyet ifadesine bürünmek zorundadır. Bir bakıma, süsü pulu ve boynuna doladığı tüylü şalı olmadan bir tür antik “drag” olarak düşünülebilir. Bu kısa atölye, dans kültürüne ilgi duyan kimselere, bu muhteşem teknik ve performans tarzının bir numunesini sunmak için karşınızda! (Bol, rahat kıyafetler içinde gelin ve bir hafta boyu ağrıyacak ayaklara hazır olun!)
Adres: Yüksek Kaldırım Caddesi, Şimşek Han No:16/7
* Katılım 12 kişi ile sınırlıdır. Atölyeye kayıt için: goo@riseup.net
Lubunya Sofrası
20.00 – 23.00
‘Tencerem var tavam var, lubunyayım ayol havam var’ diyen lubunyaların zengin mutfağından, birbirinden şugar ellerle hazırlanan, birbirinden lezzetli habbelerle birlikte gullüm ediyoruz. Terbiyeli manti çorbası, lubunya pilaki, putkasıyarık, kolime alıktı gibi yemekler, digin parmağı ve sütlü Naciye gibi tatlılar ve putka hoşafından Kezban on the koli’ye uzanan özel içeceklerle bu geceyi tatlandırıyoruz.
Not: Vegan menümüz mevcuttur.
Yer: Anadolu Sokak (Amargi Cafe’nin bulunduğu sokak)
21 Haziran Salı
Atölye: Beden
13.30 – 16.30 / Çıplak Ayaklar Dans Stüdyosu
Yürütücü: Gizem Aksu (illet)
Beden atölyesi; bedenleri üzerine düşünmeye vakit ayırmak isteyen katılımcıların kendi bedenlerini keşfetmesini ve bedenleri üzerinden farkındalık yaratmalarını amaçlayan bir atölyedir. “Dinlemek” ve “dokunmak” anahtar sözcükleri üzerine kurulu atölye, katılımcıları “fiziksel beden”, “duygusal beden”, “toplumsal beden” ve buna eklenebilecek farklı beden tanımları üzerinden beden ve cinsellik üzerine yoğunluklu bir keşfetme sürecine davet eder. Beden atölyesi; her bedenin ve her bedensel deneyimin biricik olduğunu kabul ederek bu biricikliği keşfetme ve fark etme üzerine bir giriş çalışmasıdır.
*Atölye sadece kadın ve translara açıktır.
Panel: Queer – Tabularımıza “arkadan yaklaşmak”
16.00 – 18.00 / Cezayir Büyük Salon
Moderatör    : Sibel Yardımcı – MSGSÜ
Konuşmacılar: Rahmi Öğdül – Bilgi Üniv.
Mauro Cabral – GATE (Global Action for Trans Equality)*
Hülya Durudoğan – Koç Üniv.
Bu seneki temamız ‘tabu’ olunca, olası bir queer teorisi panelini de, tabu mevzuuna queer yaklaşımlar üstünden yapmak istedik. Sibel Yardımcı, queer ve tabu üzerine kısa bir giriş konuşmayla modere edeceği panelde, Rahmi Öğdül tam buradan yakarak “tabulu ve tapulu bedenler”i anlatarak başlamış olacak söze. Bedenlerden konuşmaya başlamışken, devamında, transaktivist Mauro Cabral’dan interseksüelite ve tabu üzerine anlattıklarını dinleyeceğiz. Hülya Durudoğan ise Cogito’nun son sayısında kaleme aldığı “Judith Butler ve Queer Etiği” başlıklı yazısının tabuyla ilişkisi üzerinden hazırladığı sunumunu aktaracak.
*Ardıl çeviri yapılacaktır.
Atölye: Kathak Dansı
18.30 – 19.30
Panel: Kardeş Hareketlerde LGBT Politikaları
19.00 – 21.00 / Cezayir Büyük Salon
Moderatör     : İsmigül Şimşek
Konuşmacılar: Hilal Esmer – Amargi,
Sosyalist Feminist Kolektif
Nilgün Yurdalan – Bağımsız feminist,
Şehri Karayel – İTÜ Cins Arı
Ayşe Panuş – Eğitim-Sen,
Nebile Irmak – DİSK/Genel-İş Sendikası,
Başta feminist hareket, sendikal hareket, Kürt hareketi ve devrimci-sosyalist hareket gibi bileşenlerden oluşmasını düşündüğümüz bu paneli, zaman-içerik sıkışmasında harcamamak için feminist hareket ve sendikal hareketle sınırlandırdık. Farklı yapılardan gelen konuşmacıların, kendi hareketleri/grupları içerisindeki (eğer varsa) LGBT politikalarını ve bu konuda yaptıkları çalışmaları ve karşılarına çıkan engelleri anlatacakları birinci bölümde, Onur Haftası’nın bu seneki teması olan ‘tabu’nun nasıl bir etkisi olduğunu yeniden düşüneceğiz. Soru cevap şeklinde devam edecek olan ikinci bölümün ise, bu hareketler arasındaki köprüyü güçlendirmenin yollarını arayacağımız kısa bir forum olmasını arzuluyoruz.
Hormonlu Domates Ödül Gecesi
21.30 -  04.00  / İstanbul Live
“And the DOMATES goes to…”
7. Geleneksel Hormonlu Domates Homofobi-Transfobi Ödülleri sahiplerini buluyor.
Ödüller, tören sonrası gullümünde çok fena ıslatılıyor!
22 Haziran Çarşamba
Piknik ve Tabu Oyunu
14.00 – 16.00 / Taksim Gezi Parkı
Onur Haftası ekibinin hazırladığı kartlarla tabu oynayacağız, tabularımızı konuşacağız. Piknik için atıştırmalık getirmeyi unutmayın!
Film Gösterimi: Tabu
17.00  – 18.00 / Lambdaistanbul Kültür Merkezi
Yönetmenler: Aylin Kuryel & Emrah Irzık (2008), 34 dakika
Gençler “Tabu” oynuyor ama bu defa kartların üzerinde Türkiye’nin gerçek sosyal, cinsel ve politik tabuları var.
Atölye: Kathak Dansı
18.30- 20.00
Film Gösterimi: IXE
Yönetmen: Lionel Soukaz (1980), 48 dakika
19.00 – 21. 00 /  Beyoğlu Yeşil Ev
Bu seans Yekhan Pınarlıgil tarafından hazırlanmıştır.
CRUCIFIX
IXE (X yazılır, iks okunur, bir çığlık, bir yara gibi), içinden patlayan, çarmıha gerilmis bir film.  4 ayrı ekranda aynı anda gösterilmek için düşünülmüş X bir parçalanma : 4 anayönde, çarmıhın 4 ucunda, Savaş, Seks, Din ve Uyuşturucu. Üst üste gelen imgeler, gözün zorlukla algıladığı flaşlar ve ustalıklı tekrarların hazırladığı görsel oyun bize cinsellik ve cinsiyetin aynı zamanda bir vücut savaşı, papanınsa halkın uyuşturucusu olduğunu hatırlatıyor. Televizyon karşısında dünyanın tüm iğrençliğini göğüsleyen bu genç adamın hikayesi bir eroin partisini, modern bilinçaltının canavarlarını ortaya çıkaran nesnel bir alan olarak betimliyor. Guy Hocquenghem
Ixe aynı adla anılan yasaya adanmış bir film. Ixe titretsin, ürpertsin. Bu; firar, kriz, zeval, travesti,   sertleşmiş, irkilen vücut, baskı, savaş, siyasi şiddet, eroin, kaybolmuş vücut görüntüleri. Bu; boks maçı, orman kanunu, hayatta kalma, tenis maçı görüntüleri. Endişe ve utançtan kusturan siyasi ve dini şahsiyetler. Ixe bunların hepsi olsun: Bir çözümleme, kişisel bir çalışma (ayna), 80′li yılların bir resmi, ne isterseniz, çok da önemli değil, ama Ixe, insanın tüylerini diken diken yapan o şey, hayatın ürpertisi olsun. Lionel Soukaz
* Salon 50 kişiliktir.
23 Haziran Perşembe
Panel: “Eşitlik Hemen Şimdi! – Türkiye’deki Lezbiyen, Gey, Biseksüel ve Trans bireylere yönelik ayrımcılığa son ver”
Saat: 12.00-13.30 / Cezayir Büyük Salon

Moderatör    : 
Murat Çekiç – Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Direktörü
Konuşmacılar: Andrew Gardner – UAÖ Uluslararası Sekretarya’dan Türkiye araştırmacısı,
Damla Gülmez – Kaos GL,
Buse Kılıçkaya – Pembe Hayat,
Eylül Yıldız – MorEl,
Rüzgar Gökçe Gözüm – Lambdaistanbul,
Deniz Solmaz – Siyah Pembe Üçgen
Uluslararası Af Örgütü’nün LGBT hakları ile ilgili raporunun açıklanması ile başlayacak panelde, LGBT aktivistleri ve hak savunucuları raporun sonuçları üzerine konuşacak, Türkiye yetkililerinden istekler ve bu istekleri gerçekleştirmek için Af Örgütü’nün yürüteceği kampanya tartışılacak.
Uluslararası Af Örgütü’nün kampanyası, ayrımcılığa karşı yasa ve anayasa değişikliklerinin cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ibarelerini içermeleri; homofobik ve transfobik nefret suçlarının soruşturulması ve bu suçları işleyenlerin cezasızlığına son verilmesi ve örgütlenme ve ifade özgürlüğü haklarının korunması konularına odaklanıyor.
Film Gösterimi/Söyleşi: Londra’nın Gelmiş Geçmiş İlk Seks İşçileri Film Festivali’nden Filmler
15.00 – 17.00 / Lambdaistanbul Kültür Merkezi
Film endüstrisi seks işçilerini sever. Ya tehlikeli suçlular tarafından kontrol edilen; savunmasız, düşmüş melekler olan ve öznellikleri ya da iktidarları olmayan; ya da sığ, materyalist, matipulatif ve etik olmayan bir biçimde temsil edilen seks işçileri ile doludur. Kaşarlanmış ve “tüketilmiş”. Bu öncelikle dikkat çekmek istediğimiz şey -çoğu zaman bu temsil pezevenkler, torbacılar ya da çıldırmış bahisçiler tarafından vahşice öldürülmüş bir fahişenin ötesine gitmedi.
Daha fazlasını istiyoruz: Yaşayan, mücadele eden tüm seks işçilerini ve tekdüze, tek boyutlu karakterler ve sterotiplerden uzak temsillerini görmek istiyoruz;
Seks işçilerinin; deneyimin çeşitliliğini, toplumsal cinsiyeti, cinsellikleri, sınıf ve ırkçılığı göz önünde bulunduran karmaşık tasvirlerini görmek istiyoruz.
Gerçek seks işçilerinden filmler ve hikayeler, etik olarak üretilmiş belgeseller istiyoruz.
Bizi konu edinmek istedikleri sürece, işbirliği içerisinde olan medya ve film endüstrisinin bunu yakın zamanda  gerçekleştirmeyeceği çok açık.
Bu yüzden konuyu kendimiz ele almaya karar verdik, ve gururla sunuyoruz:
Londra’nın Gelmiş Geçmiş İlk Seks İşçileri Film Festivali
Filmden sonra Avrupa Seks İşçileri Derneği’nden (Sex Work Europe) aktivistlerle söyleşeceğiz.
Atölye: Queer Tango
15.00 – 18.30 / Çatı Dans Stüdyosu
Düzenleyen: Faysal Tekoğlu
Tango genellikle erkeğin yönettiği kadının takip ettiği sekliyle yapılsa da tangoda queer pratikler dansın kendisi kadar eski aslında. Queer tango herkesin kendi kimliğiyle varolabileceği hem yönetip hem de takipçi olabileceği bir dans. 3 derste tango öğretmek gibi bir iddiamız yok, amaç, onur yürüyüşünde sokakta dans etmek isteyenleri queer tango ile tanıştırmak. 3’er saatten 2 günlük buluşmalarda onur yürüyüşünde yapılacak koreografi çalışılıp, pazar günü son prova ve süslenme partisi ile atölye çalışması sona eriyor.
Atölye 30 kişi ile sınırlıdır. Kayıt için: info@prideistanbul.org
Anti(HomofobiTransfobi) Öğrenci Buluşması
18.00 – 20.00 / Beks Beyoğlu
Yürütücü: Şehri Karayel – İTÜ Cins Arı
M. Efe Fırat – Lubunya
İlk öğretimden yüksek öğretime modernist ve muhafazakar resmi ideolojilerin tektipleştirici  eğitim politikaları LGBT’lerin varolma ve özgürleşme süreçlerinin önündeki en büyük engel.  Toplumsal cinsiyet rolleri ve güç ilişkileri, “kadının-erkeğin yeri” ; aile…  gibi sayısız tabu ve norm eğitim sürecinde mutlak doğru olarak öğretiliyor. Bütün bunlar milliyetçilik-ırkçılık, heteroseksizm, militarizm, fanatizm ve ayrımcılık  gibi”nefret etmeyi” öğreten ideolojilerle  ve sayısız önyargıyla beslenerek  toplumsallaşmış birer ideoloji olarak homofobi ve transfobiyi yaratıyor.
“Artık adem eliyle yaratılmış tabuları, konmuş normları yıkmanın vaktidir “diyerek  geçmiş Anti(HomofobiTransfobi) öğrenci buluşmalarının birikimiyle onur haftasında  bir araya geliyoruz . Üniversite LGBT kluplerinin hazırladığı kısa filmleri izledikten, tanışıp kaynaştıktan sonra  Anti(HomofobiTransfobi) Öğrenci Manifestosu’nu hep  birlikte kaleme alacağız. Homofobiden ve transfobiden  arındırılmış bir dünyada yaşamak isteyen; milliyetçiğe-ırkçılığa, heteroseksizme, militarizme, fanatizme, ayrımcılığa, nefrete karşı  manifestoda her öğrenciye yer var. Sen yoksan bir eksiğiz.

Film Gösterimi / Atölye: Porno “138″
20.30 – 21.30 / Lambdaistanbul Kültür Merkezi
31, Adrianne, Adult, Animal, Hayvan, Biseksüel, Bakire, Baldız, Beat, Büyütücü, Çıplak, Çıtır, Domal, Ensest, Erotik, Eşcinsel, Escort, Etek, Fantezi, Fire, Gay, Genital, Gerdek, Girl, Ateşli, Frikik, Free, Gey, Gay, Gizli, Got, Hatun, Haydar, Hikaye, Homemade, Hot, İtiraf, Kalça, Kaltak, Lezbiyen, Liseli, Meme, Nefes, Nubile, Orgazm, Olgun, Öpüşme, Partner, Pic, Popo, Seks, Sarışın, Sıcak, Şişman, Teen, Terbiyesiz, Travesti, Türbanlı, Yasak, Yerli, Yetişkin,  Xn, XXX…
Müstehcenlik, teşhircilik, arzuların ifşası, yaratılışı, bedenlerin metalaştırılması…
Yasaklar, yasaklananlar, kişisel özgürlükler, akademik sınırlar…
Bir tabu olarak porno ve pornonun kendi içindeki tabuları…
Vintage porno’dan cumshotlara uzanan seçkimiz üzerinden, pornoyla tabular bağlamında yeniden yüzleşiyoruz.
24 Haziran Cuma
Forum: Medya’da LGBT Tabular
13.30 – 15.30 / Mimar Sinan Üniversitesi Video Konferans Salonu
Kaos GL ve Lambdaistanbul’un Türkiye’de dijital ve yazılı medyada lgbt bireylere ilişkin haberlere nasıl yer verildiği ve ne tür hataların yapıldığına dair sunumuyla başlayacak forumda, İstanbul Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Yrd. Doç. Dr. Itır Erhart, uluslararası medyadaki homofobik, transfobik örnekleri değerlendirecek. Radikal Gazetesi’nden Tuğrul Eryılmaz, medyanın nefret suçu işleme potansiyeli ve bunun engellenebilirliği, Pınar Ögünç ise bir aktivizm alanı olarak anaakım medyada hak temelli gazetecilik,  ‘azınlık’ haberciliği üzerine bir sunum yapacak.
Forumda, iletişim fakültesi öğrencileri ve gazetecilerin de katılımıyla medyada var olan önyargıları ve lgbt bireyleri aşağılamayan, ayrımcı olmayan bir haber dili için neler yapılabileceğini konuşmayı amaçlıyoruz.

Panel: Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da Devrim Hareketleri:  Kadınlar ve LGBTT’ler
16.00- 18.00 / Mimar Sinan Üniversitesi Video Konferans Salonu
Moderatör    : Foti Benlisoy – Sosyalist Demokrasi için Yeniyol
Konuşmacılar: Kholoud Bidak -Mısırlı LGBTT aktivisti
Razan Ghazzawi -Suriyeli aktivist, MEEM üyesi
Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki kadın ve LGBTT hareketlerinin devrim hareketleriyle ilişkisi; kazanımlar, deneyimler ve geleceğe dair planlar üzerine konuşuyoruz.

Film Gösterimi/Söyleşi: 377’siz 365 – 365 without 377
19.00 – 20.30 / Lambdaistanbul Kültür Merkezi
İngiliz sömürgesi altında 1860′da yürürlüğe koyulan Hindistan Ceza Kanunu’nun 377. bölümünde, aynı cinsiyete mensup reşit bireyler arasındaki her tür cinsel ilişki cezalandırılmış ve “doğanın kanuna aykırı” olarak damgalanmıştı. 2 Temmuz 2009′da Delhi yüksek mahkemesi sömürgenin kalıntısını kazıyacak ve 10 yıldır mücadele veren Hindistan LGBT komünitesinin taleplerini yerine getirecek emsal bir karar aldı. 3 kişi, Beena, Pallay ve Abheena Bombay şehrinin bir ucundan diğer ucuna bu özgürlük olayının ilk yılını kutlamak için geziyor.
Yönetmen: Adele Tulli, (2011) 53 dakika
* Filmin ardından yönetmenin katılımıyla bir söyleşi gerçekleşecektir.

Konser/Parti: Cuma Çıldırmacası – “Çılgın Kılıklar Gecesi!”
22.00- 04.00/ Radio Live  Giriş: 10 TL ( 1 bira dahil)
Onur Haftası Cuma Çıldırmaca’sının özel konuğu Ermenistan Erivan’dan rock/punk girrrls band PINCET. Dayanışma partisinden elde edilen gelirle yol paralarını karşıladığımız, aralarında Queering Yerevan oluşumundan üyelerin de yeraldığı anarko feminist grup, hem kendi parçaları hem de seçtikleri coverlarla çılgınlığımıza çılgınlık katacak. Sonrasında da gecemiz adeta bir DJ’ler geçidi olacak!
Amaaan, sabahlar olmasın!
Takmış takıştırmış, sürmüş sürüştürmüş,
Tabuları evde bırakıp da gelmiş birbirinden kuir kılıklı lubunyalar,
Kıskananları çatlatsın!
25 Haziran Cumartesi
Panel: Aile İçindeki Tabular
14.00 – 16.00 / İkinci Kat
Katılımcılar: AGEDO Palermo / İtalya
Drachma Ebeveyn Grubu / Malta
FFLAG / Birleşik Krallık
LİSTAG / Türkiye
Farklı kültürlerden LGBTT bireylerin ebeveynleri deneyimlerini paylaşıyor…
Atölye: Queer Tango
16.00 – 19.00 / Dans Buluşma
Panel: Şehir ve Tabular
16.30- 18.30 / Yeşilçam Sokak (Emek Sineması Sokağı)
Moderatör    : Doğu Durgun
Konuşmacılar: Begüm Başdaş,  Atalay Göçer
Şehir mekanında eril söylem nasıl üretiliyor? Kadınlık deneyimi üzerinden şehirde tabular nasıl ele alınabilir? LGBTT’ler kamusal alana ne şekilde dahil oluyor? Şehri nasıl kullanıyor? Kentsel dönüşüm projeleri, bireyleri ve grupları ne şekilde etkiliyor? Kent politikalarının neoliberal politikalarla bağlantılarını ve buna karşı bir queer söylem ne şekilde geliştirilebilir sorularını Yeşilçam Sokak’ta tartışıyoruz.

Yürüyüşe Hazırlık
19. 00 – 21.00 / Lambdaistanbul Kültür Merkezi
Pankartlarımızı boyayalım, afişlerimizi yazalım,
Yürüyüş heyecanını birlikte ısıtalım!

Seksi Tombala Onur Haftası Özel Programı
22.00 – 04.00 / Radio Live   Giriş: Ücretsiz
Düşündük ki, dostluklar yalnız iyi gün için değildir, kötü günler için kıyıda köşede birikmiş azcık paramız olsa;
İhtiyacı olan arkadaşlarımız, karakolda kefalet parasını denkleştirinceye, hastanelerde tedavi masraflarını karşılayabilinceye kadar tutsak kalmasa;
Şu gözü kör olasıca paranın biraz da bizlere hayrı dokunsa!
Sonra dedik ki, mangır dediğin kuru kuru bağışla bankada mı birikmeli illa?
İşin içinde gullüm olsa, azcık da seksi olsa, daha da heyecanlı olsa!
Düşündük de düşündük, evirdik çevirdiiiiiiik,
Ve çıktı meydana SEKSİ TOMBALA!
Duyduk duymadık demeyin ama bu tombala başka tombala! Yerli SUDOKU, yılbaşı gecelerinin vazgeçilmez sporu tombala, şimdi seksapelitesiyle daha şugar oldu!
Haydi dökülsün çinkolar, heyecandan tutuşsun minçolar!
Tutuşan minçolara birbirinden seksi ödüller var!
Seksi Tombala gecesi, kumbarada biriksin ki mangırlar; hayrını görsün acil maddi destek ihtiyacı olan lubunyalar.
Dayanışmanın en seksi hali olma iddiasındaki Seksi Tombala gecelerinden ikincisi, ONUR HAFTASI ÖZEL PROGRAMIYLA KARŞINIZDA!
Haydi balamozlar, Seksi Tombala’ya!
26 Haziran Pazar
Pazar Kahvaltısı
13.00  – 15.00 / Amargi Kafe
Atölye: Queer Tango
13.00 -16.30 / Çatı Dans Stüdyosu
Atölye: Modifiye Kostüm
13.30 – 16.30 / Lambdaistanbul Kültür Merkezi
Onur Yürüyüşünde İstiklal caddesini sadece adımlarınızla ve sesinizle değil, rengarenk malzemelerle modifiye edilmiş, kalıplarıyla oynanmış, sınırları kaldırılmış kıyafetlerle, en çılgın şapkalarla da yerinden oynatmak istiyorsanız, gelin elinizdeki ve elimizdekileri birleştirip,
allanıp pullanıp, süslerimizi, kuyruklarımızı, tüylerimizi kuşanıp, öyle çıkalım meydanlara.

Onur Yürüyüşü
17.00 / Taksim Tramvay Durağı
İstiklal Caddesi özgürlük isteyen LGBTT’lerle buluşacak! Homofobi-Transfobi Karşıtı Adımlar…
İstanbul için gökkuşağı vakti! LGBTT Onur Haftası bir kez daha homofobi-transfobi karşıtlarının isyanıyla buluşuyor. Öfkemiz, kızgınlığımız, haksızlığa karşı duran inadımız özgürlük ve eşitlik isteyen şarkılarımıza karışıyor. İstiklal Caddesi birkaç saatliğine de olsa gökkuşağı renklerine boyanıyor, adımlar sadece bir yerlere yetişmek için değil, LGBT bireylerin uğradığı haksızlığa karşı atılıyor. Bu yıl da özgürlük yürüyüşümüz mücadelemizi yürütenleri ve destek verenleri bekliyor. Unutma! Seninle bir fazlayız!
Parti: Veda Gullümü
21.00 – 4.00 / Mute   Giriş Ücreti: 5 TL
Yürüyüş coşkusundan almışız bi kere gazı,
Gönüller bu ateşi hemen söndürmeye olmaz razı,
Gel lubunya, çalsın kopkop bizim havalardan
Olmaya cihanda barış, koli olmadan!


 
Blogger tarafından desteklenmektedir.