Haber7'nin psikolog yazarından inciler;

Yeni bir dosya açıyorum. “‘Eşcinsel olmaya alış’ tedavisine hayır” dosyası…
Nerden mi çıktı? Duyduklarımdan elbet! Hemen anlatmaya başlıyorum.
Eşcinsellik yıllardan beri “cinsel kimlik bozukluğu / cinsel sapkınlık, ruhsal bir hastalık” olarak tanımlandı. 1970’lere kadar eşcinsel insanlar gerek ilaçla gerekse terapi yöntemleriyle tedavi edilmeye çalışıldı.
Zamanla kutuplaşmalar devreye girdi. Birileri dedi ki bu hastalıktır/sapkınlıktır. Tedavi edilmelidir. Diğerleri dediler ki; bu bir cinsel tercih meselesidir. Hastalık değildir. Bu duruma hastalık diyenlerin kendileri hastadır. Ortada tedavi edilecek bir durum yoktur; zira hastalık diye bir şey yoktur.
1970 yılında Dünya Sağlık Örgütü (DSM-4) eşcinselliği hastalık veya cinsel sapkınlık olmaktan çıkardı. Kişisel tercih/cinsel tercih adı altında değerlendirdi. Bilim dünyası, eşcinselliği tedavi etmekten vazgeçtiği gibi, tedavi edilmesi gerekir gözüyle bakanları gericilikle, bilimdışı davranış sergilemekle suçladı.
Neyse… bu günlere geldik.

 Şimdi gelelim benim şaşırdığım noktaya… ve tartışmaya açılması gereken hususa!
Geçmişte eşcinsel olduğu için zorla tedavi edilmeye çalışılan insanlar vardı. Gerek medical gerekse terapilerle tedavi edilmeye çalışılan insanlar. Şimdi tam tersi. Duygularında bu hisleri taşıyan insanlar zoraki eşcinselliğe alıştırılmaya çalışılıyor. Anlayacağınız geçmişte “Size ne ey insanlar! Ben eşcinselim, halimden de memnunum.” diyen kişiler zorla tedavi edilmeye çalışılırken; bugün “Eşcinsel duygular içindeyim ve rahatsız oluyorum. Lütfen bana yardım edin, kurtarın beni bu duygulardan!” diyen kişilere zorla eşcinsellik sevdirilmeye çalışılıyor.
 Tahammül edebilecekseniz tamamı-devamı >>

Yorum Gönder

Blogger tarafından desteklenmektedir.