Basına ve Kamuoyuna;
12.01.2014 Pazar günü Show TV’de yayınlanan Bülent Ersoy Show isimli programda Sayın Bülent Ersoy Mevlit Kandili nedeniyle başını da kapattığı bir kıyafetle ekrana çıkmış ve bir ilahi seslendirmiştir. Bunun üzerine sosyal medyada ve çeşitli haber sitelerinde Sayın Ersoy cinsiyet kimliği üzerinden transfobik nefret söylemlerine maruz kalmıştır. 
Bütün bu söylemlerin nedeninin başında eğitimsizlik gelmektedir. Eğitim sisteminde insan hakları, ayrımcılık, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği gibi konularda hiçbir bilgi verilmemektedir.
Transseksüel’in kelime anlamı Türk Dil Kurumu sözlüğünde “Hormon tedavisi görüp ameliyat olarak cinsiyet değiştiren kişi” olarak tanımlanmıştır. Türkiye’de “cinsiyet değiştirme” Türk Medeni Kanunu’nun 40. maddesinde düzenlenen bir haktır. Bu süreçten sonra trans bireylerin nüfus bilgileri “yeni” kimliklerine göre düzenlenmektedir. Trans bireyler “cinsiyet değiştirdikten” sonra biyolojik olarak kadın veya erkek olarak doğmuş vatandaşların hukuki olarak yararlandığı tüm haklardan; emeklilik, sağlık güvencesi, evlilik vb. aynı şekilde yararlanmaktadırlar. Yasalarca tanınmış olan “cinsiyet kimliği” üzerinden ayrımcılık yapılması, şiddet uygulanması, aşağılanması, söylem üretilmesi, cinsiyet kimliklerinin sürekli olarak hatırlatılması uygar ülkelerde nefret suçu kapsamında değerlendirilmektedir.
Biz Trans Danışma Merkezi Derneği olarak kurulduğumuz Temmuz 2013’ten itibaren trans bireylere danışmanlık vermekte, geçiş süreçlerini hem hukuki açıdan hem de hastane süreçlerini izlemekte ve yaşadıkları ayrımcılıkları raporlamaktayız. Aynı şekilde bu konuyla ilgili olarak da transfobik açıklamalarda bulunan kişi ve kurumlar hakkında “Nefret Suçu” işledikleri gerekçesi ile dava açmayı düşündük ama bu durumla ilgili elimizde ne yazık ki bir yasa bulunmamakta.
Yakın dönemde hazırlanan “Nefret suçları yasa tasarısı”nda biz transseksüelleri koruyacağını düşündüğümüz “cinsiyet kimliği” ve “cinsel yönelim” ifadeleri anlam veremediğimiz şekilde hükümet kanadınca yasa tasarısından çıkartılmış bulunmaktadır.
Türkiye’de demokrasi adına bir adım atmak için öncelikle bireylerin özgür olması ve kendini ifade edebilmesi önemlidir. “Farklılıklarıyla birlikte yaşayan bir toplum” söyleminin içini doldurmak istiyorsak cinsel, dinsel, etnik kimliklerin yasal güvence altına alınması gerekmektedir. Aksi takdirde trans bireylerin yaşadığı şiddet, nefret, ötekileştirme, dışlanma, damgalanma devam edecektir, bunun yanında yasal düzenlemenin olmamasından kaynaklanan eğitim sorunu, istihdam sorunu, barınma hakkı, yaşam hakkı ihlalleri ve bunun etrafında şekillenen tüm ayrımcılıklar çözmemiz gereken büyük sorunlar yığını olarak birikmeye devam edecektir.
Bu nedenle acilen,
Eğitim sisteminde toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim, cinsiyet kimliği ifadeleri ders kitaplarında yer almalıdır,
Nefret Suçları yasasına cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ifadeleri eklenmelidir,
Saygılarımızla,
Trans Danışma Merkezi Derneği
0312 232 38 58
14.01.2014



Haber/İlgi Bağlantıları;   http://goo.gl/2YViBu