Yasa etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Endonezya, eşcinsel ilişkiyi yasaklamaya yönelik homofobik yasanın parlamentoya sunulması öncesinde eşcinselliği “ruhsal bozukluk” olarak sınıflandırdı.

PinkNews’un haberine göre, Endonezya Sağlık Bakanlığı, geçtiğimiz yıllarda Endonezya Psikiyatrlar Birliği ve Sağlık Bakanlığı tarafından basılmış iki rapora dayalı LGBT konulu bir tıbbi rehber yayımlayacağını açıkladı. Yeni rehber eşcinselliği “ruhsal bozukluk” olarak sınıflandıracak.

2016 yılında Psikiyatrlar Birliği tarafından basılan raporda, “Eşcinseller ve biseksüeller, kimlik krizlerinden dolayı, depresyon gibi duygusal sorunlar yaşama riskiyle karşı karşıyayken, transseksüeller ruhsal hastalıklara daha yatkındır” ifadesi yer alıyor. 2017’de Sağlık Bakanlığı’nın hazırladığı raporda ise, “eşcinselliğin milli değerlere aykırı olduğu” iddia ediliyor.

Gelişmeler, şeriat polisinin Açe’de 12 trans kadını tutuklayıp saçlarını tıraş etmesinden sadece günler sonra yaşandı. Trans kadınlara yönelik polis baskınına “toplumsal hastalık operasyonu” adı verildi.



[youtube src="NZtbCK94izE"/]

(YouTube/LOE TUBE)

Eşcinsellik, şeriat yasalarının geçerli olduğu Açe bölgesi hariç, Endonezya’da şu anda yasal. Ancak yeni sunulan bir yasa önerisinin parlamentodan geçmesiyle birlikte eşcinsel ilişki ülke genelinde yasadışı hale gelebilir. Ülkenin on ana akım siyasi partisinin tümü tarafından desteklendiği ifade edilen yasa, eşcinsel ilişkinin beş yıla kadar hapisle cezalandırılmasını öngörüyor. Homofobik yasanın önümüzdeki iki hafta içinde onaylanabileceği bildirildi.



Lezbiyen, gey, biseksüel, trans ve interseks (LGBTİ) hareketi olarak Anayasa’nın “eşitlik” maddesine cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ifadelerinin eklenmesi talebimizi 2001 yılından bu yana kamuoyu ve karar alıcılar ile paylaşıyoruz. Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılığın Anayasal düzlemde yasaklanması ve LGBTI yurttaşların eşit yurttaşlar olarak tanınması amacıyla kampanyalar düzenledik, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilere bu taleplerimizi anlattık. Anayasa’daki eşitlik maddesi toplumda karşılaşılan ayrımcılıklara karşı bireylerin haklarını korumak için var. 12 Eylül Anayasası’nda yer alan “genel ahlak” ve “Türk aile yapısına aykırılık” gibi muğlak ifadeler, haklarımızın gasp edilmesine neden oluyor. Temel haklarımızın yasa uygulayıcılarının kişisel önyargılarına kurban edilmemesi için mücadele veriyoruz.

Demokratik talebimize sahip çıkıp Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na LGBTİ yurttaşların anayasal eşitliğini ve cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılığı Meclis gündemine taşıyarak topluma karşı ödevlerini yerine getiren BDP ve CHP’ye teşekkür ederiz. AKP ve MHP ise bu konudaki dışlayıcı tutumlarını devam ettirerek bizlere yönelik ayrımcılığa ortak olmuşlardır. Nihayetinde söz konusu partiler, komisyon tartışmalarının ardından, “eşitlik” maddesinin kendisine değilse de, Anayasa gerekçesinde cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ifadelerinin geçmesinde BDP ve CHP ile uzlaşabileceklerinin sinyalini verdiler.

Bu sinyal parlamentoya sunulacak olan Anayasa taslağının gerekçesinde cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ifadelerinin yer alacağını garanti altına almıyor. AKP ve MHP’nin toplumsal barış ve demokratikleşme konusunda topluma karşı görevlerini yerine getirmemekteki ısrarı, AKP’li vekillerin LGBTİ’leri hasta ilan eden açıklamaları bizleri kaygılandırmaktadır. Daha yaklaşık üç ay önce, CHP tarafından sunulan LGBT’lere ilişkin Meclis Araştırma Önergesi BDP tarafından desteklenirken, aleyhine söz alan AKP milletvekili Türkan Dağoğlu tıp doktoru kimliğini kullanarak “LGBT denen durumun normal dışı bir davranış” olduğunu iddia etmiş, böylelikle hem kendisinin hem de temsil ettiği iktidar partisinin bu bireylerin yaşadığı sorunların araştırılmasına bile karşı çıktıklarını gözler önüne sermiştir.

Biz cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığının Anayasa’nın eşitlik maddesinde açık bir şekilde yasaklanması talebimizde ısrar ediyoruz. Ancak mevcut siyasi aktörlerle bu sağlanamıyor ise, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ayrımcılığının en azından eşitlik maddesinin gerekçesinde yer alması LGBTİ’ler açısından büyük önem taşımaktadır.

Biz LGBTİ bireyler ve LGBTİ örgütleri olarak yasalardaki eksikliklere rağmen eşitlikçi ve özgürlükçü bir toplumsal dönüşüme katkı sunmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz. Destekçilerimizi de bu sürecin bizlerle birlikte takipçisi olmaya ve bir kez daha tüm siyasi partileri ayrımcılığa karşı ve eşit yurttaşlık için sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz.

İmzacılar:
Hebun LGBT Derneği Diyarbakır
Hêvi LGBT İnisiyatifi
İstanbul Ayıları
İstanbul LGBTT Dayanışma Derneği
Kaos Gey ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği (Kaos GL)
Keskesor LGBT Oluşumu
Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği
Lambdaistanbul LGBTT Dayanışma Derneği
LİSTAG LGBTT Aileleri İstanbul Grubu
Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği
Siyah Pembe Üçgen İzmir Derneği
Sosyal Politikalar Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği (SPOD)
Trans Blok
Trans Dayanışma Merkezi Derneği (T-Der)
Voltrans Grubu
Boğaziçi Üniversitesi LGBT – LuBUnya
Bilgi Üniversitesi LGBT Gökkuşağı Klubü
Marmara Üniversitesi LGBT – MadiMar
ODTÜ LGBT
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi LGBT – Flu Baykuş
İstanbul Üniversitesi LGBT – İÜ Radar




TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu, eşitlik maddesi üzerine yapılan tartışmaların sonucunda uzlaşmaya vardı. Uzlaşmadan eşitlik adına kadınlara kota ve türban, LGBT’lere ise maddenin kapsamı dışında kalmak çıktı. Mecliste yer alan partiler, cinsel yönelim ayrımcılığı ile ilgili bölümün, eşitlik maddesinin “gerekçesinde” yer almasına karar verdiler.
AKP, MHP, CHP ve BDP’ye soruyoruz: Kimi kandırdığınızı sanıyorsunuz?

Üzerinde uzlaştığınız eşitlik maddesinin LGBT’lere yönelik ayrımcılığa karşı herhangi bir yasal bağlayıcılık getirmediğinin, giderek daha gür bir sesle yükseltilen eşitlik talebini karşılamaktan çok uzak kaldığının farkındayız. Cinsel yönelim ayrımcılığının doğrudan eşitlik maddesine girmemesi üzerinde uzlaşan bütün partileri protesto ediyoruz.

“LGBT’ler AKP anayasasına sığmaz” tespitimiz bir kez daha doğrulanmış, yeni anayasa gündemi üzerinden yaratılan ve pek çok LGBT derneğini de etkisine alan beklentiler yine boşa çıkmıştır. Bundan sonra yapılması gereken, iktidarın inşa ettiği gerici rejime uyarladığı yeni anayasanın meşruiyetinin sorgulanmasıdır. Milyonlarca direnişçinin “Hükümet istifa!” talebi güncelliğini ve haklılığını korumaktadır.

Gökkuşağının Kızılı olarak bu köhne düzenin LGBT’lere eşit yurttaşlık haklarını hiçbir zaman vermeyeceğinin, kapitalizm sürdükçe ayrımcılığın ekonomik ve toplumsal dayanaklarının tasfiye edilemeyeceğinin, burjuvazinin işçi sınıfını bölmek için yararlandığı homofobi ve transfobiden vazgeçemeyeceğinin farkındayız.

Eşitlik, özgürlük ve adalet uğruna verdiğimiz mücadelenin “gerekçesi” budur!

Gökkuşağının Kızılı

15 Ağustos 2013



Rusya Meclisi 1 çekimser ve 1 redde karşılık 407 evet oyuyla kabul edilen yasaya göre,"geleneksel olmayan ilişkilerin propagandası"nı yapmak yasak. Yasada özellikle eşcinsel kelimesi kullanılmamış.

 Bununla birlikte, eşcinsel haklarını savunan etkinlikler düzenlemek ve eşcinsellerin de eşişt olduğunu söylemek suç sayılıyor.

Oylama sırasında  ilahilerle yasaya destek veren gruplar meclis binası önünde gösteriler düzenlediler. Protesto için toplanan 20 kişilik LGBT aktivisti, öpüşme eylemiyle yasayı protesto etmek istedi. Fakat hem polis hem de yasa destekçileri tarafından şiddete uğradılar.

BBC -Video

Blogger tarafından desteklenmektedir.