Bugün dünyanın farklı yerlerindeki trans bireyler ve aktivistler eylemdeler: Çünkü bugün 20 Ekim 2012.
Trans Kimliklerin Hastalık Tanımından Çıkarılması İçin Uluslararası Eylem Günü!
2007 yılından bu yana, dünyanın bir çok yerinden LGBT örgütleri ve aktivistleri tarafından kurulan ve Siyah
Pembe Üçgen İzmir Derneği’nin ve Türkiyeli LGBT örgütlerinin de
destekçisi olduğu Trans Kimliklerin Hastalık Tanımından Çıkarılması
Uluslararası Ağı olarak Amerikan Psikiyatri Birliği’nin 2013′te
yenilenecek Zihinsel Bozuklukların Tanısal Ve Sayımsal El Kitabı
(DSM)’ndan ve Dünya Sağlık Örgütü’nün 2015′te yenilenecek olan
Uluslararası Hastalık Sınıflandırılması (ICD)’ndan “cinsiyet kimlik
bozukluğu” ifadelerinin çıkartılması ve trans bireylerin sağlık
haklarının güvence altına alınması için biraradayız.
Bugün bir kez daha kamuoyuna, cinsiyet
kimliklerinin, adı geçen tanı kitapçıklarında, “bozukluk” olarak ele
alınarak bir hastalık kabul edilmesine itiraz ettiğimizi yineliyoruz.
Aynı şekilde interseks bireylerin de güncel tıbbi uygulamalar sonucu
maruz kaldığı şiddeti görünür kılmak istiyoruz.
Transseksüelliğin “cinsiyet kimliği
bozukluğu” altında hastalık olarak tanımlanması kontrol ve norma
zorlamanın uç bir pratiğidir. Bu algının beraberinde getirdiği sözde
“tedavi” pratikleri ise dünyanın bir çok yerinde farklı şekillerde
uygulanmaktadır. Bazı örneklerde, örneğin Türkiye’de, psikiyatri
merkezlerinde en az iki yıl süren psikiyatrik gözlemden geçmek,
kısırlaştırılmak ve cinsel organ değişikliği zorunludur. Ayrıca Türkiye
Devleti’nde resmi belgelerindeki ismini düzeltmek isteyen ya da hormon
alarak ve/veya ameliyatla bedeninde değişiklik isteyen herkes psikiyatri
gözetiminden geçmeye zorunludur. Bunun diğer sonuçları ise, cinsiyet
kimliklerimizin haftalık terapilerle kontrol edilmesi, medeni
haklarımızın elimizden alınması ve başka birçok hakkımızı ihlal eden
aşağılayıcı prosedürler uygulanmasıdır.
“Transseksüellik ve interseksüellik için
var olan tedavi prosedürlerinin temellendiği bu anlayış süreci ikili
cinsiyet sistemi içerisine sıkıştırarak bireylere zorla uygulanan tıbbi
uygulamalar haline getiriyor. Bizler kadınlık ve erkeklikten ibaret
ikili cinsiyet sistemini tek ve mutlak bir seçenekmiş gibi dayatan aşırı
katı anlayışı ifşa ediyoruz. Bu ikili cinsiyet sistemi sonradan inşa
edilmiştir ve bu nedenle sorgulanabilir olmalıdır.
Bu prosedürleri eleştirmemizin yanı sıra
kendi kimliklerimizi yaşamak için psikiyatrinin kadın ve erkek
tanımlarına adapte olmayı reddediyoruz. Tıbbi kurumlar tarafından bize
dayatılan hiçbir etikete ya da tanımlamaya itaat etmeyeceğiz. Kendi
kendimizi adlandırma hakkımızı talep ediyoruz. Bu açıklama ile bir kez
daha haykırıyoruz problem cinsiyet kimliği değil, TRANSFOBİDİR.
Bizi hasta olarak tanımlayan sistem,
bizim kimliklerimizin, bizim hayatlarımızın onların düzenini ne kadar
derinden sarstığını her fırsatta itiraf etmektedirler. Buna karşın
bizler diyoruz ki, “bozukluk” bizde değil, bu ikili cinsiyet sisteminde
ve psikiyatri başta olmak üzere tıp otoritelerinin kadın ve erkek
tanımlarındadır.
Son olarak, karşısında olduğumuz otoriter sistemine doğrudan sesleniyoruz, taleplerimiz açık:
1. “Cinsiyet Kimliği Bozukluğu”
tanımının yer aldığı uluslararası tanı kılavuzlarının hali hazırda
kullanımda olan versiyonları olan DSM-IV-TR and ICD-10′un yenilecek olan
versiyonlarından bu tanımın çıkarılması
2. Beden geçiş sürecinin sağlık sistemi tarafından sigortalanması
3. İnterseks bireyler üzerindeki ikili cinsiyet sistemine dayalı sözde “normalleştirme terapileri”nin
durdurulması
4Hormon terapisine ve cerrahi desteğe zorunlu psikiyatrik takip olmaksızın ücretsiz ulaşımın sağlanması
5. Transfobi ile etkin bir şekilde mücadele edilmesi: Eğitim, trans bireylerin istihdamı ve sosyal hayata dahil edilmesi, ayrıca sosyal ve kurumsal transfobinin her çeşidinin ifşa ve rapor edilmesi.
2. Beden geçiş sürecinin sağlık sistemi tarafından sigortalanması
3. İnterseks bireyler üzerindeki ikili cinsiyet sistemine dayalı sözde “normalleştirme terapileri”nin
durdurulması
4Hormon terapisine ve cerrahi desteğe zorunlu psikiyatrik takip olmaksızın ücretsiz ulaşımın sağlanması
5. Transfobi ile etkin bir şekilde mücadele edilmesi: Eğitim, trans bireylerin istihdamı ve sosyal hayata dahil edilmesi, ayrıca sosyal ve kurumsal transfobinin her çeşidinin ifşa ve rapor edilmesi.
Bedenlerimizin ve kimliklerimizin çeşitliliği için haykırıyoruz!
Transfobi hasta eder!
Trans kimlikler hasta değildir!
Transfobi hasta eder!
Trans kimlikler hasta değildir!
Haber Bağlantıları; basin-aciklamasi-trans-kimlikler-hasta-degildir/
Yorum Gönder