İki gündür yakın dostlarımdan, gerek şifahen, gerek mail aracılığıyla baskı görüyorum. “Armağan Çağlayan’la, Erol Köse’nin twitter üzerinden yaptığı kavganın tek nedeni sensin” diyorlar. İki şeyi kastediyorlar; Biri “Köse’ye göre, Çağlayan askerlik yapmamak için mahkemeye ‘ben eşcinselim’ raporu sunmuş. İkincisi, bunu meğer ben 2003 yılında, Milliyet’teki ‘Sarıkızın anıları’ köşemde yazmışmışım!
Vallahi unutmuş gitmiştim. Evet böyle bir konuya değinmiştim yıllar evvel. Ama benim derdim bugün Erol Köse’nin yaptığı gibi Çağlayan’ın cinsel kimliği değildi ki. O günlerde yayınlanan Pop Star yarışmasında, (Çağlayan malum jüri üyesiydi) bir Rus kız yarışmacıya etmediği hakareti bırakmamıştı da ondan... Ben buna takmıştım sadece. Çünkü Armağan, zavallı kızın elindeki Türk bayrağına bakıp, “Sen Türk müsün ki bayrağımızla çıkıyorsun” diyerek kızı hüngür hüngür ağlatmıştı.
Ertesi gün ben de demiştim ki köşemden, “Bu kadar Türk’sen keşke askerliğini yapmamak için, ‘ben gay’im’ diye mahkemelere çıkmasaydın.” Bunu elbette bir yerimden uydurmamıştım. Elimde büyüyen bir arkadaşın kızı, olayı daha o günlerde anlatmıştı. Çünkü Armağan’ın şahidi olarak mahkemeye bizzat kendisi çıkmıştı bu kız. İkinci şahit de yine hep birlikte çalıştıkları müzik şirketinin bir diğer üst yöneticisi hanımdı.
İşin ilginci o yazımdan sonra hiç kimseden ne bir itiraz, ne de bir mahkeme kararı gelmişti.
Ha ondan sonraki yıllarda Armağan Çağlayan askerliğini kısa dönem yaptı. Bu yüzden kendisini kutlarım. Demek ki içine sinememiş.
Ayrıca hep deriz ya, mazi insanın bir adım gerisinden gelir. Bazen arkaya dönüp tekmelemek mi lazım acaba; ‘Abi senin başka işin gücün yok mu, gitsene işine’ diye.
Not;
Bu da, o yazının hemen ardından, yanlış anlaşılmamam için kaleme aldığım ‘eşcinselliğe bakış açım’la ilgili satırlar… Aynı zamanda eşcinsellerin kurdukları ‘Diriliş’ isimli bir derneğin de tanıtımını yapıyorum. Sıkılmazsanız okuyun; Devamı- Kaynak Farklı Haber8
Yorum Gönder