Futbol Federasyonu’nu cinsel tercihini açıklamakla suçlayıp 110 bin TL’lik tazminat davası açan hakem Halil İbrahim Dinçdağ “İş bulamaz oldum. Arkadaşlarım bile benimle görüşmüyor” diye isyan etti
Türkiye gündemine, 13 Mayıs 2009’da Fanatik Gazetesi’nde Hakan Can imzasıyla yayınlanan “Eşcinsel hakem düdüğünü geri istiyor” başlıklı haberle giren Trabzon bölgesi hakemlerinden Halil İbrahim Dinçdağ, kendisine görev vermemekle suçladığı Türkiye Futbol Federasyonu’nu (TFF) mahkemeye verdi. Avukatı Fırat Söyle aracılığıyla Sarıyer Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvuran hakem Dinçdağ, mahkemeye sunduğu dilekçede, “mesleğinin yaptırılmama” sürecini anlattı:
Askerliğe elverişli değil!
“13 Ekim 2008’de askere gittim. 28 Ocak 2009’da, askerliğe elverişli olmadığım gerekçesiyle terhis edildim. Askerlik dönüşü hakemlik kariyerime devam ettim. Trabzon İl Hakem Kurulu (İHK), benden, askerlikle ilgim olmadığına dair belge istedi. Askerlik şubesinden aldığım yazıyı 10 Şubat 2009’da İHK’ye sundum. Yazıda, askerlik işlemleri yönünden bir sakıncamın bulunmadığı, ancak askerliğe elverişli olmadığım yönünde rapor aldığım belirtiliyordu. Bu şekilde bana, 2.5 ay süreyle maç verildi. En son 1 Mart 2009 tarihinde Trabzonspor-Konak Belediyesi arasındaki kadınlar maçını yönettim.” Bu maçtan sonra İHK üyesi Muhammet Öncü’nün kendisine, “Artık sana maç verilmeyecek. Hakemliğe kendin bırak” dediğini iddia eden Dinçdağ, “Bunun üzerine Merkez Hakem Kurulu (MHK) üyesi Turgay Güdü ile görüştüm. Konuyu tüm ayrıntılarıyla kendisine anlattım. Askerlik yapmamış olmamın nedeninin sağlık sorunları olmadığını, bana verilen ‘psikoseksüel bozukluk’ raporu doğrultusunda askerlikten muaf tutulduğumu belirttim. Kendisi, MHK üyeleri ile yaptığı görüşmeden sonra bana, ‘Tamam, sen hakemlik yapacaksın, sorun yok’ dedi” iddialarında bulundu.
Özel hayatım ortaya çıktı!
Ancak tüm görüşmeler ve yazışmalara rağmen mesleğine dönmesinin sağlanmadığını, girmesi gereken testlere alınmadığını iddia eden Dinçdağ, “Hocam, ortada bir yanlışlık var. Hakkım elimden alınıyor. Ben, federasyona başvuracağım” diyence Güdü’nün kendisini, “Olumlu bir sonuç alamazsın. Hem başvurursan durumunu herkes öğrenir” diyerek “üstü kapalı” tehdit ettiğini öne sürdü. Bu konuşmadan sonra Fanatik Gazetesi’ndeki haberin çıktığını belirten Dinçdağ, “Haberde kimliğim saklanmıştı. Ancak ertesi gün Fatih Altaylı, adımın baş harflerini yazınca tüm kamuoyu, haberde adı geçen kişinin ben olduğumu öğrendi. Böylece, kimseyle paylaşmadığım özel hayatım ortaya çıktı” dedi.
“Deşifre” olmasının hayatında ciddi sıkıntılara neden olduğunu savunan Dinçdağ, dilekçesinde içini şöyle döktü: “14 yıldır hakemlik yapıyordum; artık yapamıyorum. 1.5 yıldan beri, 16 senedir yapmakta olduğum radyo program sunuculuğunu artık yapamıyorum. Hangi işe başvurduysam, kabul edilmedi. Sokaklarda yalnız gezemiyorum. Her ortama rahatlıkla giremiyorum. Arkadaş çevrem artık eskisi gibi değil. Çoğu benimle görüşmüyor ve dolaşmıyor.”
“Adli yardım” istedi!
Dinçdağ, TFF’nin kendisine, 10 bin TL’si maddi, 100 bin TL’si de manevi olmak üzere toplam 110 bin TL tazminat ödemesini istedi. Maddi olarak dava masraflarını karşılayacak parası bulunmadığını kaydeden Dinçdağ, mahkemeden “adli müzaherete (yardım)” kararı verilmesi talebinde bulundu.
Türkiye gündemine, 13 Mayıs 2009’da Fanatik Gazetesi’nde Hakan Can imzasıyla yayınlanan “Eşcinsel hakem düdüğünü geri istiyor” başlıklı haberle giren Trabzon bölgesi hakemlerinden Halil İbrahim Dinçdağ, kendisine görev vermemekle suçladığı Türkiye Futbol Federasyonu’nu (TFF) mahkemeye verdi. Avukatı Fırat Söyle aracılığıyla Sarıyer Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvuran hakem Dinçdağ, mahkemeye sunduğu dilekçede, “mesleğinin yaptırılmama” sürecini anlattı:
Askerliğe elverişli değil!
“13 Ekim 2008’de askere gittim. 28 Ocak 2009’da, askerliğe elverişli olmadığım gerekçesiyle terhis edildim. Askerlik dönüşü hakemlik kariyerime devam ettim. Trabzon İl Hakem Kurulu (İHK), benden, askerlikle ilgim olmadığına dair belge istedi. Askerlik şubesinden aldığım yazıyı 10 Şubat 2009’da İHK’ye sundum. Yazıda, askerlik işlemleri yönünden bir sakıncamın bulunmadığı, ancak askerliğe elverişli olmadığım yönünde rapor aldığım belirtiliyordu. Bu şekilde bana, 2.5 ay süreyle maç verildi. En son 1 Mart 2009 tarihinde Trabzonspor-Konak Belediyesi arasındaki kadınlar maçını yönettim.” Bu maçtan sonra İHK üyesi Muhammet Öncü’nün kendisine, “Artık sana maç verilmeyecek. Hakemliğe kendin bırak” dediğini iddia eden Dinçdağ, “Bunun üzerine Merkez Hakem Kurulu (MHK) üyesi Turgay Güdü ile görüştüm. Konuyu tüm ayrıntılarıyla kendisine anlattım. Askerlik yapmamış olmamın nedeninin sağlık sorunları olmadığını, bana verilen ‘psikoseksüel bozukluk’ raporu doğrultusunda askerlikten muaf tutulduğumu belirttim. Kendisi, MHK üyeleri ile yaptığı görüşmeden sonra bana, ‘Tamam, sen hakemlik yapacaksın, sorun yok’ dedi” iddialarında bulundu.
Özel hayatım ortaya çıktı!
Ancak tüm görüşmeler ve yazışmalara rağmen mesleğine dönmesinin sağlanmadığını, girmesi gereken testlere alınmadığını iddia eden Dinçdağ, “Hocam, ortada bir yanlışlık var. Hakkım elimden alınıyor. Ben, federasyona başvuracağım” diyence Güdü’nün kendisini, “Olumlu bir sonuç alamazsın. Hem başvurursan durumunu herkes öğrenir” diyerek “üstü kapalı” tehdit ettiğini öne sürdü. Bu konuşmadan sonra Fanatik Gazetesi’ndeki haberin çıktığını belirten Dinçdağ, “Haberde kimliğim saklanmıştı. Ancak ertesi gün Fatih Altaylı, adımın baş harflerini yazınca tüm kamuoyu, haberde adı geçen kişinin ben olduğumu öğrendi. Böylece, kimseyle paylaşmadığım özel hayatım ortaya çıktı” dedi.
“Deşifre” olmasının hayatında ciddi sıkıntılara neden olduğunu savunan Dinçdağ, dilekçesinde içini şöyle döktü: “14 yıldır hakemlik yapıyordum; artık yapamıyorum. 1.5 yıldan beri, 16 senedir yapmakta olduğum radyo program sunuculuğunu artık yapamıyorum. Hangi işe başvurduysam, kabul edilmedi. Sokaklarda yalnız gezemiyorum. Her ortama rahatlıkla giremiyorum. Arkadaş çevrem artık eskisi gibi değil. Çoğu benimle görüşmüyor ve dolaşmıyor.”
“Adli yardım” istedi!
Dinçdağ, TFF’nin kendisine, 10 bin TL’si maddi, 100 bin TL’si de manevi olmak üzere toplam 110 bin TL tazminat ödemesini istedi. Maddi olarak dava masraflarını karşılayacak parası bulunmadığını kaydeden Dinçdağ, mahkemeden “adli müzaherete (yardım)” kararı verilmesi talebinde bulundu.
Yorum Gönder