Gezi Parkı'nda ve sonra Yeryüzü Sofraları'nda eşcinsel örgütlerle yan yana duruşunuz bazı çevrelerden büyük takdir topladı, ama yadırgayanlar da olmadı mı?
- Biz meseleyi adalet-zulüm çerçevesinde değerlendiriyoruz. Bir insanın kimliğine, dinine, diline, rengine, cinsel eğilimleri ve yönelimlerine bakmıyoruz. İnsanın kamusal hayatın içerisinde ötekine karşı davranışları bizim için önemlidir sadece. Adam eşcinsel olabilir, ama ilişkilerinde yalan söylüyor mu, söylemiyor mu? Aşağıdaki komşusuna, yukarıdan kilim çırpıyor mu, çırpmıyor mu? Yola tükürüyor mu, tükürmüyor mu? Bizi bunlar ilgilendirir.
Aynı şekilde insanların şahsi inançları ve ritüelleri, ne yargılama ne sorgulama ne de ötekileştirme konusu olmamalıdır. Kuran'ın böyle söylediğini düşünüyoruz. Kuran, “Mazluma kimliği sorulmaz” diyor, zulmedenlerin dışında hiç kimseye düşmanlık beslemeyin diyor. Zulmetmek, birinin hakkını yemek demek… Biri diğerinin hakkını yerse, biz ona karışırız. Ama konu inançlar, ritüeller ve şahsi tercihlerle ilgili ise, o bizi ilgilendirmez. Gezi'nin ruhu nedir diye sorulursa, beş ana kavramda toparlayabilirim. Birincisi aşk. İkincisi özgürlük. Üçüncüsü saygı. Dördüncüsü çoğulculuk. Beşincisi ise dayanışma. Biz, bu beş kavrama da katılıyoruz....>>


Haber/İlgi Bağlantıları; T24