Ferzan'ın en 'gay' filmi -(Atilla Dorsay)
Ferzan Özpetek dokuzuncu filminde, deyim
yerindeyse turnayı gözünden vuruyor. Karşımıza gelen belki en iyi filmi
değil. Ama olasılıkla en eğlenceli, en sofistike ve en karmaşık yapıdaki
filmi denebilir. Bu şaşırtıcı film, geceleri bir fırında kruvasan
yaparak hayatını kazanan, ama gözü oyunculukta olan genç Pietro'nun
öyküsünü anlatıyor. Pietro bir yandan bu tutkusunu gerçekleştirmeye
çalışıyor, öte yandan eşcinsel olmanın hiç de kolaylaştırmadığı özel
hayatını düzene koymaya... Roma banliyösünde ucuza tuttuğu büyük ve eski
ev, Pietro için yeni deneyimlerin başlangıcı olacaktır. Burada hem
yıllar önce bir gece geçirdiği ve unutamadığı yakışıklı delikanlıyı
iyice ağırlamak hem de oyunculuğunu geliştirmek için ideal bir mekan
bulmuştur. Ne var ki evin beklenmedik misafirleri vardır: Yıllar önce
hep birlikte ortadan kaybolmuş ünlü bir tiyatro grubunun üyeleri.
Ailelerine ait olan bu evi mekan bellemişlerdir ve hâlâ savaşın sonuna
doğru olup biten trajik olayın çözülememiş gizi peşindedirler(...)