KKTC’de
ilk kez Girne Amerikan Üniversitesi Kıbrıs Yerleşkesi Karmi Kampüs’te
“İçimizdeki Sınırları Aşmak” ana teması ile düzenlenen 16. Ulusal
Psikoloji Öğrenciler Kongresinde “Eşcinsel Ergenler ve Ailenin Sırları
ve Sınırları” konulu sunum gerçekleşti
Eşcinelliğin bir hastalık olmadığını
yönelim farklılığı olduğunu belirten Prof. Dr. Şahika Yüksel, Dünya
Sağlık Örgütünün cinsellik tanımında ifade edildiği gibi eşcinselliğin
biseksüellik ve heteroseksüellik gibi insanda tanımlanan 3 yönelimden
biri olduğunu ifade etti.
Biseksüelliğin karşıt cinsel olmak gibi çok erken yaşlarda
belşirlendiğinin altını çizen Prof. Dr. Yüksel, biseksüelliğin bireyin
kendi isteği ile seçtiği bir özellik olmadığını vurguladı. Kişinin
cinsel kimliğini keşfetmesinin zamanla olduğuna değinen Prof. Dr.
Yüksel, sürecin ergenlik öncesi dönemde başlayarak ergenlik döneminde
devam ettiğini belirtti.
Kişilerin cinsel tercihlerini özgürce ifade edebilmesi gerektiğine
dikkat çeken Prof. Dr. Yüksel, toplum ve kültürel baskıdan dolayı
kişilerin toplum tarafından onay verilen rolleri sergilediklerine işaret
ederek eşcinselliğin bir hastalık olmadığını yönelim farklılığı
olduğunu vurguladı.
Kişilerin yetiştikleri ve yaşadıkları kültürün ve toplumun
doğrularına göre eşcinsellik ile ilgili düşünce ve duyguların
bastırıldığını belirten Prof. Dr. Yüksel, ailelerin bu noktada
eşcinselliği bir tabu ve açıklanmaması gereken bir sır olarak gördüğünü
ifade etti. Toplum ve kültürün kişinin ve ailenin etrafında birtakım
sınırlar oluşturduğuna da işaret eden Prof. Dr. Yüksel, gençlerin cinsel
ilgisinin arttığı dönem olarak ergenliğin kırılganlık riskinin yoğun
olduğu bir dönem olduğuna dikkat çekti.